Sevdiğimin gözyaşındaki acıda aradım ölümü
Bir yamaçtan süzülürcesine iki inci
oturdu kirpiklerinin iç yüzüne
acı vardı, nedenler vardı, sevgi telaşı vardı
hepsi ayrı ineler saplandı yüreğime
elini elime aldım
elini elime aldım ben senin için varım dercesine
gülümsedi kör bir kuyuya düşmek üzere gözyaşı
gül açtı yanakları
gülümsedi
titrek dudakları
ne çok sevinmiştim sevinmesine
ve nice fedakarlıklar doğurdu bu sevinme…
bir senaryo sandım oynanan oyunu
yıkıldım
yıkıldım inançlarımın anlık acizliğinde
bir şimşek çaktı, ölmüş şüpheme can verdi
sırçalaşan onurum dağıldı, ellerim kan
bilinmezlikten bir meteor düştü yüreğime
kanadı beynim
bıktı düşüncelerim inanmaktan
yağların hep üzerinde yüzmesi suyun
derinliklerde de yaşam olduğunun bilinçsizliğidir
bir izi vardır her adımın
hiç bir gizi gizlemeye yetmez karanlıklar
tufanlar tozunu silmeye yarar gizlenmiş izlerin
güvenme güneşi görünce suyunu salar, biter karlar
sanma bazı gizler ölenle ölür
dil ne kadar suskun olursa olsun
ne kadar düğümlü olursa olsun bir gün çözülür
evet silinmeyen bir izin anısı saplandı beynime
işte o izde saklı tüm gizler
oyun belki tasarımsız
belki senaryosuz oynandı
o oyundan doğdu yürek ağrımız.
bir bıkkınlık yara açtı yüreğimde
açılan yaradan bir umut kanamakta
bir köşede ortalıkta kalmış namus
ağlamakta
sevdiğimin
inci gibi kirpiklerine oturmuş gözyaşında aradım ölümü
hıçkırıklar boğdu telefonumun sesini
tatlı hayallerin yok oluşunda üzgünüm
üzgünüm şikayetlerinin gözyaşında
üzgünüm kötü düşüncelerin haksızlıklarında
mutluluğunun gözlerinde ışık olmuş bakışlarında üzgünüm
üzgünüm umutsuzluklarında
üzgünüm
artık sensin uykusuzluklarımdaki ufuksuzluk
senin üzgülerindir gündüzlerimin güneşsiz kalışı
bir gün bulutlardan düşeceğim beklemediğin sokağa
birer çay isteyeceğim karşıdaki bahçeden
birden dökeceğim çayı bardaktan bitmiş umutlarıma
sensizliğin acısından birikmiş gözyaşlarımı
dolduracağım
boş bardağa
tüm acıları bir nefeste içip öleceğim
bedenim sana kalsın
ben tekrar bulutlara döneceğim
Sevdiğimin gözyaşındaki acıda aradım ölümü
Bir yamaçtan süzülürcesine iki inci
oturdu kirpiklerinin iç yüzüne
acı vardı, nedenler vardı, sevgi telaşı vardı
hepsi ayrı ineler saplandı yüreğime
elini elime aldım
elini elime aldım ben senin için varım dercesine
gülümsedi kör bir kuyuya düşmek üzere gözyaşı
gül açtı yanakları
gülümsedi
titrek dudakları
bittim bu düşüncelerde
içime gömerek acıları
Kayıt Tarihi : 7.2.2009 00:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Rahim Recep Akdora](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/02/07/bittim-icime-gomerek-acilari-2.jpg)
MÜKEMMEL bir serbest şiirdi. Okuması çok güzeldi. Kutlarım ALKIŞLARLA gönülden. Tam puan gönül hazinemden.
artık sensin uykusuzluklarımdaki ufuksuzluk
senin üzgülerindir gündüzlerimin güneşsiz kalışı
Gönül bahçemden gönül bahçenize 1001 renk çiçek yolluyorum.
Kabul buyurunuz lütfen.
Sevgiler...
_____________Âlimoğlu___________
Ancak
bir gün bulutlardan düşeceğim beklemediğin sokağa
birer çay isteyeceğim karşıdaki bahçeden
birden dökeceğim çayı bardaktan bitmiş umutlarıma
sensizliğin acısından birikmiş gözyaşlarımı
dolduracağım
boş bardağa
tüm acıları bir nefeste içip öleceğim
çok çok hoşuma gitti...
saygılarımla
Bir yamaçtan süzülürcesine iki inci
oturdu kirpiklerinin iç yüzüne
acı vardı, nedenler vardı, sevgi telaşı vardı
hepsi ayrı ineler saplandı yüreğime
elini elime aldım
elini elime aldım ben senin için varım dercesine
gülümsedi kör bir kuyuya düşmek üzere gözyaşı
gül açtı yanakları
gülümsedi
titrek dudakları
bittim bu düşüncelerde
içime gömerek acıları KUTLARIM ÇALIŞMANIZI RECEP BEY SAYGIYLA FATMA HATUN ESEN
TÜM YORUMLAR (12)