Nazar etsen dağa taşa,
Erimez mi bakışından.
Aşkın düşse cana başa,
Kül olmaz mı yakışından.
Ne dilersen her tecelli,
Zuhur eder o temelli,
Bize düşen tek teselli,
Kul yaftası takışından.
Emanetin taşıyorsak,
Başı ayak yapıyorsak,
Nefes alıp yaşıyorsak,
Can suyunun akışından.
Üç cemreden sonraki hâr,
Düz ovada koymadı kar,
İlkbahara hayretim var,
Başım döndü nakışından.
Ecel bizi savurmaz mı?
Canı tenden ayırmaz mı?
Yıldırımın kavurmaz mı?
Şimşek gibi çakışından.
Gönül kuşum kanat açar,
Kerem etsen kalmaz naçar,
Kaf’tan Kaf’a durmaz uçar,
Anka gibi şakışından.
Ne istesem hiç olmadı,
Dolu almaz, boş dolmadı,
Yaralıda hâl kalmadı,
Bittim itiş kakışından.
11.04.2010…Mustafa YARALI
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 9.8.2010 11:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu mısrayı çözemedim ağabey, yardımcı olursan sevinirim!
'Bittim itiş kakışından'
Bu da bana sitem gibi geldi ki, Bu tarz ifadeler tevekkül sırrına muhalefet ve kader'e itiraz nevinden addedilebilir! Kader'e itiraz ise; Kırık elle döğüşmek gibi olur.
Rahmete itirazın ondan mahrum kalmayı netice verdiği gibi, Kadere itiraz da, Kederlerlerden emin olmaya büyük engeldir!
'AMENE BİL KADER, EMİNE MİNEL KEDER!'-( KİM KADERE İMAN EDERSE, O, KEDER'DEN EMİN OLUR!)
'HER ŞEY EZELDEN KADER İLE TAKDİR OLUNMUŞTUR! KISMETİNE RAZI OL Kİ, RAHAT EDESİN!'
Hayırlı çalışmalar.
TÜM YORUMLAR (1)