Bitti işte buraya kadar
sana ve bana hoşçakal
Name name döküldüğüm goncalar
İşaret iz olmuş manolyalar
Yemyeşil ve gürgen dağlar
Ayağımın altına serili deli deniz
Bitti İşte buraya kadar
Sana ve bana hoşçakal
Daha yapılacak çok iş vardı demeden
Eş dost helalleşmeden
Şu kabarık hesapları görmeden
İyi günler sevdiklerim
Bitti İşte Buraya kadar
''Fena adem değildi gitti
Hemen daha hızlı olalım
Fena adem olmayanı
Daha hızlı gönderelim
Beni görsünler mezarının başında hemen
Vefalı dosta bak desinler
Bir iki ah ile vah
üçbeş eyvah
kürek ve toprağa karışan imamın sesi
Haydi Yallah.''
İyi günler sevdiklerim
Bir akdeniz çiçeği gibi açmak istedim
Karadenizde
Ömrüm kısa ve fırtınalı geçti
Baharı göremeden karakışa yenik düşerek
Ayrılıyorum aranızdan
Belki aklınıza yenik düşersiniz diye
benimle birlikte verin yüreklerinizi
benimle birlikte kalbinizi emanet ederek bana
ve yaşamda daha da başarmak adına
sonraki yıllarınızı dondurarak
Duygusuzca yaşamaya mahkum edildiniz
Bir çiçek vardı karadenizin bağrında
narin ve ince
onu acımasız fırtınalar değil
dostlarının kaba davranışları kopardı kökünden
ve neden sonradırki şiir ve toprak elele verip
yittiler bu kapa saba alemden
biri vatanım yok vatanım dünya dedi
öbürü yol yakınken ayrılmalı kimseyi incitmeden
o halde iyi günler sizlere bir zamanlar sevdiklerim
bir çiçek olarak gelmiştim ama bu dünyaya
daha baharı da göremedim
meğer akdeniz çiçeğiymişim
Karadenizin bağrında
Adalet ve barışı gösteren
Bitti işte buraya kadar
köşedeki komşum
arkamdan konuşan dostum
işimi engelleyen bezirgan
atasının kinini güden bezirgan
yürümek ne kadar zormuş oysa
eşin dostun ve tanıdıkların arasında
ölünce anlarsın arınmak neymiş
uçmak neymiş
bir de gurbet ele kanatlanınca
Bitti işte buraya kadar ellibin türlü hesap yapan kurnaz
elinde kaldı oyunların bitti işte buraya kadar ey madrabaz
Değermiydi sevdiğim olmayacak bir şeyi denemiştim
Bitti işte buraya kadar kırdaki helikopter böceği
Dalında bekleyen fındık
binlerce dosya
borçlar harçlar
Bitti işte buraya kadar
Kanatlan sen de ey ruh
yürümekten gına geldi
Uç uçabildiğin kadar
Bitti işte buraya kadar
Sevilmeyen ama sayılan
Farkedilmeyen hiçbir şekilde
Her şekilde kıskanılan
Bitti işte buraya kadar
Yeryüzündeki tüm çiçeklerin
Arasına karışıncaya kadar
Bitti işte buraya kadar
Artık senin olsun bu dünyalar
Gemi oturdu karaya
Dümen kırıldı
Tüm tayfalar yayalar
Bitti işte buraya kadar sevdiğim
Biz bu kadar yapabildik
Böyle okşayabildik çiçeği seni ve mahsulu
Böyle basabildik ancak narince toprağa
Ekmeği ancak böyle masum ve hızlı yiyebildik
Şimdi bensiz ye yiyebildiğin kadar
Ve kitabı böyle yorumladık
Sevgiyle ancak bu kadar yaşayabildik
Yaşa bensiz yaşayabildiğin kadar
Kayıt Tarihi : 21.8.2008 11:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiiri daha önce yazmış ve yayınlamıştım ama Nisan 7 da yaşama veda eden meslektaşım ve ağabeyim Sn.Mesut Cıbıroğlu anısına uyarlayarak tekrar yayınlıyorum. Değerli meslektaşım ve onun gibi yaşamını insan sevgisine adamış,çileli yürüyüşlerde aşırı kırılmış,horlanmış tüm meslektaşlarıma ithaf ederim. Hepimiz,hata ve eksiklerimizle insanız.Bunun bilincinde olarak dünyanın ve memleketimizin geçirmekte olduğu aşırı kriz ortamından kırmadan,kırılmadan,yaralanmadan ve yaralamadan çıkmak dileğiyle, Meslektaşımıza cenab-ı Haktan rahmet ve mağfiret,kederli ailesine başsağlığı dilerim.
![Mustafa Çaturoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/08/21/bitti-iste-buraya-kadar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!