Uyuşturmuş yine tüm hücrelerimi yalnızlık..
Soguktan değilde Sensizlikten üşüyorum,
Bir kadeh şarap kararınca da sen eşlik ediyorsun bana..
Yine tadıyorum senden sarhosum biliyorum..
Kapadığın kapıların ardında kalmıs birer birer,
Anılar gecip dururken gözlerimin önünden..
Bir anı daha sığdı ıssız hayatıma,
Sığdıramadığım üç beş satıra
Ya güneşti erken batan,
Ya da bendim gündüzü unutan..
Bedenimin çırpınışını gördü kaç kez ruhum.
Ne Masallar gerçek oldu,
Satırlarımın en anlamlı cümlesiydin çoğu zaman,
Zincirlerimde de özgürdün bir o kadar.
Ve yalnız kelimelerimin hep çoğunluydun,
Sen susmuştun avazın çıktığı kadar bense; ağlıyordum..
Biliyordum gözlerine bakamadığım yerdeydin,
Bir kac duyguyu aynı anda tadardı benliğim..
Susmak zorunda kaldığım haykırışlarla büyüdüm ben,
Yarınım olması için hiç bugün güneş doğmadı ki..
Öksüz ruhumda kalbimin aşk nöbetini bekleyen,
Ve hiç olduğu yerde Akrebi bekleyen yelkovan olmadı ki..
Zaman kavramının olmadığı bir şehirdeyken bedenim,
Zamansız öLümler tanıdım korktum korkusuzluğumda.
Bugün kalemi elime aldığımda,bir sonraki cümlenin bu cümleyle aynı olmadığını farkettim;
tıpkı sen ve ben gibi..
Ve birkez daha beni anlamanın aslında zor olmadığını anLadım..
Aynı Kadehten içtiğimiz şarabın,ikimizin damaklarında farklı lezzetler bıraktığını anLadım..
İnandığımız bir çok masalın olmadığına,ve kendimizi kandırmak zorunda olduğumuzu anladım..
Gözyaşımın tuzlu olduğunu ben sevdikten sonra anLadım..
Biz bir filmin sonu gibiydik,
Bir o kadar sessiz heycanlı sona hazır..
Bitiminde boş kalan koltuklar gibi olacak,
Doldurulmayı bekleyecek;
Farklı bedenlere yer acacaktık..
Ne gelene hoşgeldin;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!