Bitmiş bir ilişkinin ardından

- slm
- ne haber
- teşekkürler, sen nasılsın
-iyiyim
-okulda mısın?
-hayır,taksim
- yanında olmayı isterdim
-ben de. sen ne yapıyorsun
- hiiç. ayrılmayı düşündüğüm bir işte çalışmanın acısını çekmek harici koca bir HİİİİÇ
- aynen. ben de öğrenci olmaya çalışıyorum
-yalnız mısın?
-evet. onunla konuştuk dün. böyle olmaz dedim. artık bişey kalmadı içimde dedim. o da küfretti. sonra tehdit etti. ya istanbuldan gidersin ya da dayak yersin.
- dayak yemenin tadını merak ettiğini söyledin mi?
-yo ben biliyorum zaten
-beni istanbula bağlayan şeyin senden daha fazlası olduğunu bilmek canını mı acıtıyor dedin mi? her şeye rağmen seni sevişyorum dedin mi?
- ya aslında durum biraz farklı. o benim burda bulu….
- nereye gidersem gideyim senden bir parçayı da lanet misali yanımda götüreceği mi biliyor musun dedin mi?
- oğlum iyi misin sen
- ne hissettiğini merak ediyorum
- benim mi
-evet
-rahatlamış. ama daha uzun bi süre beni rahat bırakmaz
- ona geri dönmeyeceğinden emin misin? yeterince güçlendiğinden emin misin? oynadığın şey bir oyunsa kimin galip geleceğinden emin misin?
-çok mu sıkılıyorsun
-Tersine, garip bir zevk alıyorum, hayattan eski bir öcü alır gibi. merekımdan soruyorum, içinde taşıdığın şeyin parçalanmış bir yürek olduğunu düşündün mü hiç?
-Konuştuğum sen misin
-şüphen mi var?
- kesinlikle.parçalanmış bi şüphe degil
-eğer yüreğinin kapıları yeterince sağlam ise içeriye birilerinin dalabileceği korkusunu taşıma, bundan sonra onu sevme ama ondan geriye kalan hiçbir şeyi de terketme. Terketme gaflatinde bulunursan terkettiğinm herşey günü geldiğinde mezardan çıkan ruhlar gibi boğazına sarılacaktır. Sakın unutma. Kendinden kaçabilirsin ama sana ait olmayanlardan asla.insan belleğini rahatsız eden anılar kadar korkuncu yoktur
-anlamıyorum
-ben de seni
-daha basit anlatabilir misin
-neyi, onu sevip sevmediğinin yalan mı gerçek mi olduğınu ne kadar merak ettiğimi mi?
-senin allahını kitabını dinini imanını...
-birbirine aşık iki delinin tükendiği noktayı sabırsızlıkla beklediğimi ve sonrasında anılar dehlizinde acılarını nasıl saracaklarını düşündüğümü mü anlamıyorsun?
-oglum anılar beni rahatsız etmiyor. ama sanırım onu ediyor
-rahatlamak ne demek öyleyse. ya da kurtulduğun şey ne?
-bir yük tü çünkü bazı seyler belirsizdi. onu sevip sevmediğimi dahi bilmiyordum.şimdi bundan eminim. sevmiyorum
-nasıl emin olabildin? sınır çizgin neydi?
-sınr çizgisi mi.yapma. bu basit değil mi
-uzun zamandır eşiğinde olduğunu düşündüğüm şey
-nedir o
-basit olanı görememek tanrının üzerime kondurduğu öpücüktür belki? bana basit olanı anlat.uzun zamandır eşiğinde olduğunu düşündüğüm şey bunu anlatsana bir. gelgitlerin olmadı mı hiç, aniden mi sevmediğini düşündün? ya da bittiğini anlaman için hiç mi zamana sığınmadın...o zaman dilimi senin sınır çizgin değil midir? onu anlat
-hersey birden oldu. Tuhaf. ama eminim işte. onu düşünürken içimde birsey kıpırdamıyor artık
-büyüyü bozan ne
-bilmiyorum. kendi kendime düşünürken sey derken mesala bir erkek kızların aptal oldugunu unutursa sorun yasar işte tam o anda o geldi aklıma. yaptıkları yapmadıkları. işte böyle oldu
- ya o ne düşünüyor? istanbulu neden sen terketmeliymişsin? veyahut dayağı yiyecek olan neden sen olmalıymuşsın?
- çünkü ders calısamıyormuş çok kötüymüş ve bunların sebebi benmişim
- sen de çalışamıyor muşsun? senin sebebin ne?
- nerden biliyorsun calısmadıgımı
-sen söyledin. uçucu bir hafıza ile dolanmak tehlikelidir.
- ben de alışkanlık oldu. baska bir sebebi yok
-alışkanlığı başlatanı soruyorum? onun sebebi sen, öyleyse senin ki ne?
-deli misin oglum sen. ben kendimi bildiim bileli ders calışamam
-ne kadar da az şey biliyormuşun senin hakkında?
-hadi lan. yeni mi ögrendin bunu yani
-evet
-ablama sor o biliyor. işte böyle beyefendi.
-hikayeni beğendim, cehennem ateşine gönüllü atlayan biri gibisin.sevmek için aramadığın nedeni sevmemek için de kullanan ve tüm bunların sonucunda boşluğa tek bir kelime bıran biri: rahatlamak
-hoşuna gitmedi herhalde
-kıskandım.doğru kelime bu.
-neler yasadıgımı biliyorsun. boktan bir ilişkiydi. en azından son zamanlaar öyleydi
-neden rahatlamanın bu kadar uzun sürdüğünü düşündün mü?
-evet. kıyaslamalar ve siz
- anlamadım?
-çevremdekilerle kıyaslıyordum ve sonra seyran başka diyordum ve siz
-biz derken?
-sen ablam ve hayatınız. sizi gördükçe evlenesim bile geliyor
-pusulanı manyetik alandan kurtarmak mıdır seni rahatlatan şey? peki baştan beri sağlam olmayan bir pusulayla yola çıktığını söyleseler yine de ruh halin aynı mı kalır?
-evet
-baştan başlamak, kaldığın yerden devam etmekten daha zor olduğu için mi?
-bastan baslamıyorum.yeni baslangıc yok.her sey aynı.eskisi gibi
-o zaman, seni rahatlatan şey konusunda dürüst değilsin. Şikayetçi olduğun şey manyetik alan değil, pusula hiç değil. öyleyse ne?
-içimdeki belirsizlik artık yok