- I -
Yitmenin başı ağrıyor...
Sellerini coşturup olmayan yaraya basmak
Tanımsız devinimlerin içini kurcalamak
-bozarcasına....
Ay da olmasa,
Kışı yazı başını alıp gitse belirsizliğe,
Gömülüp zamk gibi yapışkan karmaşalara,
Biri sıfırlamak durmadan,
Ne idüğü belirsiz...
Kuş mu çırpınıyor,
Gökyüzü kadar iki parmak arası...
Kanatlarına oturmuşuz,
Bir o yana, bir bu yana...
Uyutamazlar!
Nede sersemletirler yürekleri beş para
-etmezler!
Kıvırcık düşünceler sere serpe,
! ...,! (!) vb, belki, gibi, hiç! ...
.................................................
Çığlıklar fısıltı ile....
Umutlu ellerinde bir bayrak!
Gözleri kan ve çanak!
Uyuşumlar zoraki...
Uyuşumsuzluklar zoraki....
Bittiği akşam başladığı akşama,
Denk,
Gidiyor başı sonu...
Soru: Karada umut var mı?
Yanıt: Umut da kara var...
Gerçeğin iki yüzlü karası
Sıkışık beden, darda
Aydınlığın ortasında eli kolu bağlı
Arada bir yerlerde,
Takılıp bir taşa
Ya da,
Çelmeye düşürülüp ayaklara...
Düzende bozuk çalıyor kendince!
Soluğunu kestiği seslere...
Düzene karşı ses duvarı!
Dağlar dolup taşıyor başını alıp gidenlere
Dağlar düşünüyor,
Bağırıyor korkusuzca...
Kayıt Tarihi : 31.3.2011 10:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
dağlara taşlara darlanmalar daralmalar imdat çağrısı gibi..
kutluyorum sayın şair
Teşekkür ederim..Nerelerdesiniz Sayın Kasapoğlu?
TÜM YORUMLAR (3)