Çok vakitsizdi bu uyku
Bunu kabul et!
Erken bir vaktindeydik gecenin
ve daha çok şey yaşanacaktı
Sabahlara dek...
Çekip de öyle kolay gidilemeyecek bir acının
Nöbetine durdum sen gittiğinde...
Uzundu bu nöbet
Uzundu günler,geceler
Mevsimler çok uzundu
Elbette acıktığım oldu;
Yedim.
İçtim de susadıkça...
Lakin dilimde kalan tek tat
Gözyaşımın tuzuydu...
Perdeler,pencereler
Hiç susmayan telefonlar
Ve kapılar şöyle dursun
Asıl açmak istemediğim,
İşte şu iki gözümdü!
Çok vakitsizdi bu uyku
Bunu kabul et!
Fakat öyle güzeldi ki,
Elinde olsaydı eğer gitmeyeceğini bilmek...
Nöbet uzun ya,
Geçmez bir türlü zaman
Dertleşiriz biz arada bir
Yıldızlarla,dolunayla
Ordan burdan...hatıralardan...
Hep o son dansı anlatırım onlara ben
'Ayaklarımı yerden kestin 'demiştim ya hani sana;
Biri bitti şarkının
Bir diğeri başladı
Yıllar geçti de aradan
Ben hala düşmedim kollarından! ...
Anladım ki bu nöbet acının değil
Hiç bitmeyen o dansın nöbetiymiş
O gün söz verdim
Sen bende uyuyorsun
Ben sana uyanıyorum
Çekiyorum ve gitmiyorum!
Biliyor musun
Artık kendi şarkımı söylüyorum;
Lütfen bu dansı da bana lütfeder misin?
Sevgili arakadaşım Reyhan'ın,bir dans esnasında kalp krizi geçirerek yaşama veda eden sevgili eşi Mert'in anısına yazılmıştır.
Jale DemirdöğenKayıt Tarihi : 19.11.2003 16:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!