Bitmeyen Aşkın Damarını Kesmek

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Bitmeyen Aşkın Damarını Kesmek

Sonu belirsiz aşk oyunlarına tutanak yazdım,bu gidişin nedeni her ne kadar ben olsam da senin nedenin hafifletilemeyecek kadar değildi.
Payıma düşen kırıkları aklamak yazgının silintili yazılarında okunmayı tercih etmek ne kör doğrudur.Seni teselli edecek teslimlerden arınmak kolay oldu mu ki..
“ Ben gittim,ben çizdim ismini aşk sözlüğünde.Hayal kırıkları antolojisine ben de bir cümle yazdım.
“Ölümünü beklerdim; ancak ihanet kitapçığının yazarı olacağını beklemezdim.”
-Sus Nazlıcan.
Bu cümleye yüzlerce yazı yazdım,kurumayan vicdanımın bataklığına cümleler serpme.Gitmelerin son durağındaki panoya bak,istasyon şefi bile anlamadı orda yazdıklarımı.
“Ben de insanım, üstelik erkek,üstelik nefsi şeytanın cebinde,üstelik seni seviyor”
Ben vermedim emri, Akyakalarım ben istedim sonu açmayı.

Hiç gitmeyecek gibi giyinmiş sonları hesaplamadım. Hep çırılçıplak sevginin akışında paklanıyorduk,aklanıyorduk hayata.
Umursamanın ummanındaydık, dehlizlerden kaçıyorduk.Tedbirli gidişin ütülü halini yaşıyorduk sevda aralarında.
Güçlüydük,cesurduk, bütün kararları ikimiz karalamıştık,sayısız konuşmalar geçti gecelerimizde. Yaralarıma yar_a bandın.Düşler kuruyorduk gelecek kentinden.Oğlumuz olursa ismi üzerinde felsefi atışmalar yapardık.
Yok kızımız olursa ismi sana zimmetlemiştik.Öylece kaptırmıştık hayatın kapanlarına kapılmadan.Oysa hayatın kapanları varmış, tuzak amaçlarımız,sınavlarımız varmış algıladık; ancak dersimizin bazı yerlerine az çalışmışız demek.
İnanılmazın öyküsü gibiydi.Yaşanan absürt aşk hikayesi var ya!

“Kız genç güzel,matematik hocası ve 25 yaşında.Erkek 50 yaşında,sosyal, mülayim ve ermiş.Erkek için kız imkansızlığın mucizesi,müthiş mesajlar yazıyor güzelimize.Derken,güzelimiz de 50 yaşındaki adama aşık oluyor.Akli denklemleri zorlayan bir aşk.
-Sorular,soru işaretleri, ünlemler aşkı duyanlar karşısında cevapsız kalıyor.
-Bu kadar güzel bir kız,babasından büyük bir adamı,seviyor,o kırışmış dudaklarında öpüyor, yaşanıyor aşk.”
Şimdi soruyorum,bizim bu aşktan ne farkımız var?
Hangi soru gitmeleri özetleyecek,hangi ünlem acılarımızın sonuna gelecek,hangi üç noktalar bitmeyenlerimizi özetleyecek,hangi noktalı virgül amalarımızın amalığını gösterecek,hangi cümle bizi en büyük aşk kitabında anlatacak.

“Her güzel şey bitmeye mahkumdu aslında ”
Kavuşmanın masalında önce kedi oldun, miyav dedin, sonra her şeyin pıtır pıtırdı,pıtırcık oldun.Sonra nazların, narinliğin, cana can katışından
Nazlıcan oldun.Elisyam oldun,şimdi Biricik olarak uzaklarımdaki bobin tuzaklarındaki gelgitlerin süreğeni oldun.
Gerçek günün birinde dikilince karşımıza.Sert bir yumrukla ayrı dünyalarda yaralandık.Hayatın dersinden ters anlamlar çıkarmadık .
Anladık ki
bitmeye mahkum,anlatılmaya masal,derslere ayna,kırıklara yapışkan aşkın can damarının kesilme vakti tan vaktini yaşıyor.
Sen suçu bana yıkarak, yaralarını,aşkını, pansuman etmeden gözlerindeki yaşlarına güvenerek, her şeyini bantlayarak gitmenin kedisi oldun.
Kendini haklı çıkarmaya çalışan farelerin hala canevimde cirit atıyor, gel yakala,ya da korkup gitsin derinlere doğru.

Tüm güzel hikayelerin sonu aynı bitiyor demeyi özetledin .Bir klasik daha yaşattın.
Ve son olarak

Biten bir aşkın can damarını kestim ben...”
Bense susarak uğurladın seni; ama gidişine sustum, yeniden gelişine susmadım.
Bu aşk bitmedi ki,biten bir aşkın cenazesi kaldırılır, selası okunur, can kırıklarından mevlit şekeri yapılır.

Gözbebeklerinin darağaçlarında asılsam da, gönlündeki kıraçlarda kaybolsam da,kırıklarından bir vazo yapamasam da,şu an yanında olmasam da sana aman diyemiyorum.
Sana olan sevgimin tanımsız,sınırsız, ölçüsüz ve anlatılmaz olması ihaneti pusulardan siler,söner içindeki bir hatanın çırasının isi.
Kan kızılı aksa gözlerim, üstüne tırlar düşse de ellerimin emelleri,
Tornadolara tutulsa yelkenlerim bermuda üçgeninde geçsek de hatta
“Son Durak “ filmindeki gibi, uçak kazasında kurtulanların tek öldüğü uçağın yolcusu olsak da sevgimiz, kavuşmamız ölmeyecek vazgeçmediğim güllerin sultanı.

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 27.6.2009 13:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrettin Taylan