Bu gün aslında dün değil mi?
Ve yarın aslında bu gün
Kim engel olabiliyor ki günlerin bir bir akıp gitmesine..
Zamansız zamanlarda tanıdı seni gözlerim
Vuslatı imkansız anlarda buldu seni ellerim
Sessizce ölüyorum dediğim noktada sevdi seni yüreğim
ahh..canım ciğerim
Şimdi bütün istediğim
Kalan ömür zamanımın yarısını yanında tüketmek
Vee ihtiyarlamak buruşuk ellerim ellerinde
Vee ağır işitsede kulaklarım okuyabilmek söylerken sevdiğini dudaklarında
Beden miadını doldurmak için koşturuyor dört nala
Zaman saatlerini yarışa sokmuş, ödül bir avuç mavi..!
Ama inadına mutlu başım göğsünde
Alabildiğine heycanlıyım yanında
Doymamak,kanamamak sana
Seninle bayrak dikmek
En ulaşılmaz şahikalara
Varmak,varılamaz gidilmezliklere
Sen masmavi gönlümde
Ben zeytin tanesi gözlerinde
Ama ellerim hep ellerinde..
Arkasına bile dönüp bakmadan
Koşarcasına giden günlere inat
hep seninle sevgilim
Umutsuzluklara, imkansızlıklara
Lâl olup haykırmak beraber ceplerimizde taşıdığımız mavi mavi kelimelerimizle..
Böyle bir zaman olmalı
Böyle bir çağ
Sadece ikimizin adını kazısınlar milad kısmına
'sen ve ben' den ibaret olsun asırlar
Takvimimizin sayfalarını biz çizelim
Her günün yapraklarına sevdiğimiz satırları ekliyelim
Ağustosun ikinci çarşambasını Ümit Yaşar'a verelim
'' ben senin en çok gözlerini sevdim
Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil''
Diğer bütün aylar ve günler senin sevdiğim
Üçyüzatmışdört gün sensin bitanem
Bu ilk şiirim elini çabuk tut
Sayfaları bir bir kapmadan doldur sende takvimimizin yapraklarını..
Kayıt Tarihi : 1.9.2010 18:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ve sen saat beynimin darağacısın
@..
TÜM YORUMLAR (3)