Öksüz bir düşünüş yansıması gövdende
Avuçlarının izinin kaldığı anlar pencerede
Mırıltılı bir söz kasırgası çoğalıyor dilinde
Vedalar konuşurken en çok gözlerinde.
Işıkların çözüldüğü çok uzak iklimlerde
Fırtınasız sığınaklar arar aşk kendine
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Kutlarım.Harika bir sevda şiiriydi okuduğum.Yüreğinize sağlık
Saaygılar
derin bir sevda siiri..
öyküsüyle güzel bir özdesim..
yüreginizin sesini ve kaleminizi kutluyorum..
sevgi ve saygilarimla..
beğeniyle okudum güzel şiirinizi, yüreğiniz daim olsun, sağlık ve esenlikler diliyorum, tam puan
selamlarmla
Öksüz bir düşünüş yansıması gövdende
Avuçlarının izinin kaldığı anlar pencerede
Mırıltılı bir söz kasırgası çoğalıyor dilinde
Vedalar konuşurken en çok gözlerinde.
Işıkların çözüldüğü çok uzak iklimlerde
Fırtınasız sığınaklar arar aşk kendine
Oyulmuş bir güneşçe döner yaşam
Bu yüzden deliktir yüreğimiz gülüm.
Her gün, yeniden görmek için seni
Camlara çarpan kelebek olsaydım
Kapılsaydım yüreğinin dalgalarına
Kalsaydım yeşil yüreğinin dallarında.
Düşürme gözyaşlarını gönlümün seline
Gamzelerindeki sevileri sür yüreğime
Seni sevdikçe yaşamak ödüldür ömrüme
Sensizliği hatırlatma şu yorgun gönlüme.
Varsın dayanmasın yüreğim özlemine
Bitmesin ruhumun sarhoşluğu gözlerinde
Kürek çekeyim denizinde ben senelerce
Aşkın zindanlarında razıyım ah ölmeye.
Cüce bir şafak esniyor gövdemin alazında
Sessizlik yarılıyor göğsümün dallarından
Ala bir gün doğuyor gölgemin üzerine
Alnımdaki sevi tozlarını silsene yar.
Bir ipin ucuna geçir sensizlik düşlerimi yar
Göğsünün yeşil sürgünlerinden doyur beni
Geceler kirli geceler hain bir zaman kilidi
Aç kilitlerini türkülerin en mahmuruyla beni sar.
en çok hoşuma giden 4 lüğü yazmak istedim ama hepsi biribirinden güzel olunca,sonuçtaa tüm şiiri yazdım bende.kaleminizle sanki bir oya gibi işlemişsiniz kelimeleri,yüreğinizin sesiyle birlikte.tek kelimeyle harikaydı.kutlarım sizi şair.10 tam puanla listemdesiniz.
güzel şiir...
kutlarım...
kalem hep yazsın.
kutlarım
namık cem
Aşk bize bir armağan.......severek okudum sizi.......saygılar....
Guzel siir. Tebrik ederim!
Bu büyük sevadaların med-cezilerinin sebebi,yürek çekimi olsa gerek...Sevginin gelgitleri olmadığı kesin...Yüreğin yangınından çıkan dumanın isleri dizeler...Beyaz bir kağıdın üzerine siler kalem yüreği paklar,oysa yürekte kalan kor ateşinin hiç şansı yok için için yakar bitirir...Şanslı olan kimdir ?
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta