Bitlis'tir Burası Loo!

Bitlis'tir burası loo!
Öyle garip,öyle suskun
Terkedilmiş bir köşesidir doğunun.
Ayazdır,kuru ayaz
Soğuğun kardeşi
Ya karlar,buzlar,çamurlar?
Acıdır tüten bacalarından
Toprak damlı evlerin.
Tezekler,
Tezekler bulanmış sıvalarına
Bitlis'tir burası loo!
Buram buram kokar
Acıyla yoğrulmuş
Hasretin,
Yarına uzanan ellerin,
Kederin,
Kederin kokusu...

Bir tek yelektir,üstlerinde gördüğüm
Lastik çizmelerdir ayaklarındaki
Soğuk mu,sıfır altı yedi
Kırmızı burunlu,yeşil gözlü bebelerin.

Bitlis'tir burası loo!
İnsanları bir başkadır,
Bir başka anlaşılmaz yürekleri.
Çözmeye uğraşma,çözemezsin.
Bilmeye uğraşma,bilemezsin.
Anlamak,anlayabilmek olmalı tek ereğin,
Anlamalısın.

Uzaktasın sevdiklerinden
Anandan,bacından ve hasretlinden
Bir yığın sorun var,
Beyninde uzanan
Ve bir yığın soru.
Kilometrelerce uzanır
Hasretin yolu.
Dur,kararmasın yüreğin,
Ağlamamalısın.

Bitlis'tir burası loo!
Ne zaman nefret etsen yokuşlarından,
Karından,çamurundan
Ne zaman kaçmak istesen
Yeşil gözlü çocukların gelmeli usuna
Kalem tutan eller,
Ama haylaz,ama yaramaz
Gururlu ve atılgan
Çocukların olmalı,
Yüreğinden sıkıntıyı uzaklaştıran.

Bak,düğün var,
Halay çekiyorlar kolkola
Kadınlar ve erkekler
Sevinçle zıplıyorlar,
Yeri göğü sarsarcasına...

Bak,ölüm var,
Ağlaşıyorlar 'loo! ' ağlaşıyorlar
Uzun bir ağıt yakmışlar ölünün başında
Her sözcüğü dert dolu
Acıyla göğüslerine vuruyorlar
Yeri göğü sarsarcasına...

Bitlis'tir burası loo!
Kaçıyorlar görev aşkıyla buraya gelenler
Dayanma gücü mü?
Yok! Kalmadı ki.
Neden?
Büyük kentlerin ışıklı caddelerinde
Dolaşmak varken
Hani umutlarımız?
Hani sevgi dolu yüreğimiz?

Bitlis'tir burası loo
Sevgi dolu düşlerle gelenlerin
Beyinlerindeki yıldız parçacıklarını
Çocuklarına ulaştırmaya çalışan
Eğiticilerin,
Parçalanan düşlerin,
Sevgilerin,umutların
Yok olan,büyüyen gözlerin
Kenti burası.
Bitlis'tir burası loo,
Bitllis'tir burası!

(Şubat 1984-Bitlis)