Biten Yalnızlıklar Şiiri - Selahattin Ölmez

Selahattin Ölmez
312

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Biten Yalnızlıklar

BİTEN YALNIZLIKLAR

Sonsuzluk çizgisine ulaştık artık
Yalnız değiliz,kimsesizlikten uzak,
En azından ikimiz varız,bir de dostlarımız sevdalım.
Gerçi,gece uzun ve karanlık olsa da,
Yüreğimiz yalnızlık korkulardan uzak.
Ulvi bir sevdadır,böylesine yaşamak.
Dostlarım yanımda olmasa da,
Tek başımıza,ecele yaklaşa,yaklaşa
Dünyaya bir daha güneş doğmasa bile,
Mutluluktur bana,seninle yaşamak, yalnız kalmamak.

Artık tan yeri ağarırken yalnız çıkmıyorum dağlara
Baharda yalnız gitmiyorum bağlara,
Sevdamızı yalnız yaşamıyorum,
Çukurova’da,Adana’da,Ceyhan’da,
Sen yanımdasın daima,
Haziran sarısı buğday rengi saçlarınla,
Bazen pamuk,bazen soya,bazen mısır tarlalarında,
Boğulmuyorum artık yalnızlığın akşamlarında..

Sivri sineği boldur çukur ovanın
Akşamları çıkarlar insanların avına…
Bir yalnızlık gizlenmişti eskiden,buğday başaklarına,
Ağırlığı çökerdi yalnızlığın omuzlarıma,
Buğday taşırdım ağaların ambarlarına,
Tombul,tombul olurdu buğdaylar,ama bize ne fayda.
Sarı saçların karışmıştı senin,
Buğday başaklarının arasına
Ben çalışırken …………ağanın hesabına,
Seni kazandım bir anda,
Sen girmiş oldun istemeden dünyama
Yalnızlıklar bitti,ruhumdaki karartılar kalktı
Ve gözlerim seninle dolu ufuklara baktı, baktı
Mutluluğumu haykırdı,herkeslere anlattı….

Adana’da’yaşıyordum, yalnızca çalışıyordum,
Tarlalarda kar tanesi gibi saf ve temiz pamuklar,
Diyordum ki benim kefenimi bunlardan yapacaklar
Toroslardan ağaçlar,kesip tabutumu yapacaklar,
Arkamda kimse yok,kimler dua yapacaklar,
Kara kuru bir ırgat parçasıydı diyerek,
Birkaç gün anacaklar ve unutacaklar….
İşte o arada bembeyaz ellerin karışmıştı,
Tarladan toplanan pamuklara,
Elinde bir tas su,dağıtıyordun ırgatlara,
Birkaç yudum su da vermiştin bana.
Sanki zemzem’di,
Sanki Abu-hayat suyuydu,
Sanki şeker pınarından kaynıyordu.
İçiyordum,içiyordum,serinletiyordu bedenimi dilimi,
İşliyordu yüreğime,oya,oya nakş ediyordu sevgini.
Ve yalnızlıklardan uzaklaştırıyordu beni
Kader karşıma çıkarıyordu seni.

Sarı sıcaklar olurdu temmuz ayında,
Dana güderdim ağaya,demir yolu boyunda.
Temmuz bitip, Ağustos olduğunda,
Cırcır böcekleri gibi yalnızlığımı anlatırdım insanlara,
Tütün kırılırdı işte tam o aylarda,
Kıyılır içilmek için bulundurulurdu tabakalarda.
Tütün de hayat gibi acıydı,fakat keyif verirdi yakıldığında,
Hele akşamların o sivrisinek dolu yalnızlığında.
Gözlerini gördüm senin tütünlerin arasında,
Tütün çiçekleri gibi,boncuk mavisi veya biraz da ela,
Yüreğime işledi bakışların
Galiba gözlerinde keşfettim yeni bir dünya,
Yalnızlıklarımı unutturdu bu yüce sevda,
Korkularım bitti,seninle birlikte,
Toz pembe oldu bana inin ki dünya.

Ey benim haziran sarısı saçlı sevdiğim,
Ey benim,Elleri tütün toplayan,pamuk gibi kar beyaz,
Gözlerindeki dünyan o kadar büyük ki senin,
Yüreğim senin sevdanla dolup taşıyor,
Buğday tarlalarındaki başaklar,başaklardaki taneler
Serginin sayısını dünyaya haykırırken,
Abaküs yerine kullansam inan ki az gelir az..
Sen varsın yüreğimin derinliklerinde,
Sen varsın ufuk çizgilerinde,
Sen varsın,
Ecele yakın olduğum zaman bile, gecelerimde
Yalnızlıkları unutmuş,umut dolu dizelerimde……..

SELAHATTİN ÖLMEZ
17,MAYIS.2005

Selahattin Ölmez
Kayıt Tarihi : 16.8.2005 20:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Selahattin Ölmez