Ve toprak kokuyor işte.
Çitlerin ardındaki bakışlarım,
Sıra sıra uzayıp gidiyor.
Ufkun, grileşen o rengine kadar.
Kolay her şeyi bakışlarla aşmak,
Güzel bir dünya hayal etmek.
Kederi mutluluk,
Uzağı yakın etmek.
Uzanıp gecenin en sessiz yerine,
Kapatıp gözlerini karanlıklara.
Çıkarıp tüm dünlerini tek tek sorgulamak,
Olmayan bir nedeni arayıp durmak sabahlara kadar.
Düşülmeyecek dipsiz uçurumlar üzerine,
Olmayacak hayaller kurmak,
Her şey nasılda kolay…
Çekip gitmek gibi.
Kırpmadan gözlerini,
Dönüp bakmadan.
Bin parça olsada yüreğin,
Ağlamamak.
Tek bir sözcük etmeden,
Yıllarca saklamak,
O bir gün kapanacak sandığın yaranı.
İsa olup çarmıha gerilmeyi,
Şeyh Bedrettin olup isyan,
Pir Sultan olup tarih.
Zaman olup sana durmayı ne çok isterdim oysa.
Ne çok isterdim, tenine konan kelebek,
Dudaklarına dokunan gül olmayı.
Bitecek her şey.
Bütün bu ağrılar dinecek elbet birgün.
Telaşı olmayan bir ömür işte.
Acılar, özlemler, hasretler…
Kan aksa da gözlerimden,
Yine de tek sitem etmem bilirsin.
En soluksuz anlarımda,
En güzel sözcüklerle uğurlarım seni.
Gecenin bir yarısı,
Düş olup girmişsin koynuma.
Bir yanım varlığın,
Bir yanım birazdan gidecek olan yokluğun.
Çoktan alışmışım.
Yetmez ki sözcüklerim,
İçimdeki seni anlatmaya.
Yetmez bana zaman,
Seni daha çok büyütmeye…
Çitlerin ardında,
Hep saklı kalır bakışlarım.
Toz olup savrulur bir bir imgelerin.
Ve hep,
O grileşen ufka varıp,
Çoğalıyorsun sevdiğim.
Kimsenin tanıyamadığı kadar tanıdıksın bana.
Hiç bitmeyecek uzun bir yolculuk,
Duvarlarda resim,
Dillerde türkü,
Yüreklerde hasretsin.
Ve kimsenin özleyemeyeceği kadar özlüyorum işte...
Bütün dillerde anlatmayı ne çok isterdim yokluğunu.
Her kıtada seni anmak,
Her iklimde sana bakmak.
Bakışlarda adres,
Kulaklarda ses olmanı.
Tüm çağların ayrılık tanrıçası,
Seni anlatabilmeyi ne çok isterdim…
Bitecek her şey.
Bütün bu ağrılar dinecek elbet birgün.
Serin bir rüzgar gibi,
Esip duracaksın yüreğimde.
Gün olur açıp kapıyı geleceksin yine,
Düşlerimin tam orta yerine.
Kaparım sımsıkı gözlerimi,
Kimse görmesin diye.
Taşıp da dillere düşmeyesin diye,
Ve susarım.
Susarım sevdiğim…
Yinede akıp gider.
Sana öyle yeni,
Bana hep öyle eski hatıralar bırakıp gider zaman.
Öyle çocuksu,
Öyle çaresiz,
Öyle garibimsi,
Öyle düş mutluluğu,
Ve öyle başka ki.
Anlatamam.
Bitecek her şey.
Bütün bu ağrılar dinecek elbet birgün.
O1:45 - 03:10
(Ayvalık)
Kayıt Tarihi : 4.3.2016 00:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kimi şiirlerde aklıma takılır, şiir yazılan ortam, bölge mekan, ne kadar etkilidir diye, ve Ayvalık'da yazılmış.
Doğası deniziyle. Kalem Mahir. Manzara şahane yani öyle düşünüyorum. Şiir güzel olmayıp ne yapsın. Hiç tarzım değildir ifşa etmek ama hem listeme alıyorum bu şiiri, hem de on üstünden on....
On numara bir şiirdi okuduğum kısacası. Kutlarım. ..
TÜM YORUMLAR (1)