Birol 'umun mektubu Şiiri - Ali Yurdakul

Ali Yurdakul
136

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Birol 'umun mektubu

İnsanın bir dönüm noktası vardır.
Ali babam tamda burda hayatımıza dokundu.
1998 yılında ailem geçim mi desem, bakmak mı zordu desem, bilmiyorum ama 1998 yılında ablam ben ve kız kardeşimi Afyon - Bolvadin ilçesindeki yurda verdiler ablam Derya 8, ben 6 ve benim küçüğüm Gülşah 4 yaşında idi.
Hayatın erken başladığını zaman geçtikçe ögrendik.
2000 yılında Bolvadin - Sultandağı depremini çocuk yurdunda 3 kardeş çocuk olarak yaşadık.
Kime sığınacağımızı bilmeden kargaşada birbirimizi aramaya başladık.
O korkunun tarifi çok zor.
Herkesi toparlayıp bir yerlere götürdüler.
Ablam ve kız kardeşim yoktu bindirildiğim arabada o zaman anladım tek kaldığımı.
Bir demir ranzada 3 çocuk yatıyorduk ama üçümüzde birbirimizi tanımıyorduk.
Deprem olduğu günün gecesi uyuya bildiğimiz kadar uyumaya çalıştık.
Sabah karşı ayak bileğimi birinin çekmesiyle uyandım.
Hemen aşağıya in benimle gel dedi
İçimde korkuyla dediğini yaptım ve bir minibüse bindirildim.
Ve en arka koltukta ablam ve kız kardeşimi görünce sevinçten ağladık sarıldık.
Nereye gittiğimizi bilmeden öyle bir uyumuşuz ki uyuyamadığımız gecenin acısını çıkarırcasına.
Demiştim ya dönüm hayatın noktası diye.
Uyandırıldığımızda Ali babamın müdür olduğu Yalova Çocuk Esirgeme Yurduna getirilmişiz. İçimizde istemsiz bir ürperti istemsiz bir çekince vardı.
Herkesi rengarenk olan 4 binaya yerleştirdiler.
Pembe blok, yeşil blok, sarı blok ve mavi blok.
Zamanla alışmıştık evimize.
Evimiz diyorum, çünkü Afyon'da ki yurt'tu, burası evimiz'di.
Ayşe anne' Gamze anne' Yasemin anne' Yüksel anne' Ayfer anne, Betül anne, Müberra anne, Hamide anne Nuriye anne, Nurten anne, Pamiş anne ve daha bir çok annemiz oldu.
Anne diyorum çünkü kendi evlatlarından ayırmadılar bizleri ve biz öyle büyüttüler.
Ali babama gelince oda kendi evlatlarıyla bir tuttu bizi, hiç bir konuda ayırmadı kendi öz evlaylarindan bizleri.
Ali babamın çocuklarından Cihat abim abimiz, Ayşenur ablam ablamız, Caner kardeşimiz olmuşlardı.
Hatta biz onlara üvey kardeş diyorduk.
Her çocuk gibi bende yaramazdım, yaramaz çocuklara ceza verilirdi.
Ali babam güzel dille uyarır konuşur sonra odasındaki bilgisayardan gta oyununu oynardık.
Tabi ben her zaman yaramazlık yapardım sonuçta oyun var 🙃
O kadar güzel anılarımız oldu ki Yalova'daki evimizde.
Her anı bir hatıra kaldı, kendi adıma .
Şu anki hayatımda başta İnci annem, Ali babam ve ailesi ile diğer annelerimizden öğrendiğim aile kavramıyla kendi ailemi kurdum ve çok şükür ki mükemmel bir ailem var.
Ali babam "sosis" diyerek severdi bizleri, " sosiiisss" diye kızar, uyarırdı bizleri
Bilmem hangi insan kanından olmayan onlarca çocuğu, kendi canı, kendi kanı gibi sahiplenir ki.
Her çocuğu şu an kendi hayatlarında ve Ali baba ve İnci annemizin elleri hala üzerimizde.
Ali babamın eşi yufka yürekli kadın evlerini evimiz gibi bildiğimiz evlerine her gitme fırsatımızda kendi evlatlarından ayırmaz, öyle bir candan sever ki.
Benim çocuklarımı da kendi öz torunları gibi severler ki, bu anlatılması mümkün olmayan mükemmel bir his.
Ben varsa hakkımı helal ediyorum Ali babama,
İnci anneme ve Yalova'da ki evimizde çalışan tüm annelerimize.
Ama en önemlisi onlar haklarını etmeli sonuçta onlarca çocuğun derdini çektiler 🫠
Birol Demir

Ali Yurdakul
Kayıt Tarihi : 7.9.2024 13:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Yurdakul