24 ocak 1977 Kütahya doğumluyum…”Sen yaratıcı bi çocuksun,bilim adamı olabilirsin” diyen ilkokul öğretmenime inat, kalbimi avucunun içine alıp hapseden o tılsımlı mısralara verdim ömrümü…Beni etkileyen yazının icadı değil,”seviyorum seni okyanusu uçakla ilk defa geçer gibi” diyen bir şair oldu.
Müzikse hayatın içinde sizle beraber yaşıyor,dil gibi.İçinden zamanın geçtiği her varlığın kendine has bir ritmik hareketi var. Bazen uyutan, bazen aptallaştıran, bazen de kendine çeken,kendine getiren…Her şeyde her yerde bir ritim… 17 yıldır şiire ...
Hayır anne yapamıyorum olmuyor
İçim dışıma düşman ben kendime
Gayrısına nicedir yar gözüyle bakamıyorum
Sanadır sözüm dinle anne
Yollar gördüm nice uzun
en uzağına atıyorum oltamı
durgun bir denizin
gözlerim mantarda kiriş açı
dalgın uyuyan şehir… Aslı bir çıkıp gelse
bir gelse…
hey lapinalar!
İhanetini yaşıyorum şimdi.
Oysa ölürdüm...
Oysa kollarımı iki yana açıp
Sana sema'ya durmuştum hani;
Dönüyordum dönüyordum.
Pervaneler benimle aşık atamazdı...
O la ki birgün,
.......................yolun düşerse kimsesizler
.......................mezarlğına
.......................gel kabrime gel yanıma
.......................gel usulca otur
.......................ses istemem söz istemem
Yorgun gecelerim vardı senden arta kalan
Ve karşı koyamadığım gözyaşlarım
Sessiz sessiz hıçkıran.
Simsiyah bir hüzün kokusuydu gömleğimde,aşk
Seni anımsatan..
En yorgun sevi bile yarım kalmıştır aslında.
Maddenin sahte ve zararlı astarıyla sıvanmıştır sevenlerin kalpleri ve de gözleri.Aşkla gözler kör olsa da...
Tarihler çok defa atlar.İbret verici hiçbir nüve yoktur.Seviden ibret alınamaz çünkü.Aşkta bir bilirkişi raporu yoktur.Kalp asla tecrübe etmez,her neyse olduğu gibi yaşar.Doğru yada yanlış bilgi üretir; bu bilginin mayasında da sevgi filizleri vardır ama pek tabii yetersizdir.Yaşanan ve büyük diye tabir edilen bütün olağanüstü olayların ve aşkların içinde bilgelik de vardır.Bu yüzden çoğu 'efsane' olarak anılır.
dedi ki gece:
-üstümü değişiyorum,içeri girme...
durgun bir gölsün sen
yıldızlar;
ışıldar teninde,öldüm beklemekten
seni kapı eşiğinde
çocuk:
-aya bakın dedi
herkes aya baktı
kapkaranlık
bulutların arasında
büyüleyen bir ışıltıydı görülen
şöyle uzan biraz desem bulutların üstüne...
rahat edemezsin ki
illaki taşırmalısın denizleri
illaki fırtına kuşları gelecek
kalbi çarpacak küçük nehirlerin
herkes eliyle gösterecek seni
İhanetini yaşıyorum şimdi.
Oysa ölürdüm...
Oysa kollarımı iki yana açıp
Sana sema'ya durmuştum hani;
Dönüyordum dönüyordum.
Pervaneler benimle aşık atamazdı...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!