Gördükçe,
elini tutan bir eli,
yüzümde tebessümle geçtim,
mutluydum, seninle mutluluğu paylaşmak için.
mahçuptum da gözlerine bakarken.
Gecedeki ben
Üşüyorum,
içim titriyor
hava soğuk değil beni üşüten sensin.
İçim kıpır kıpır
sanki oyuna yetişen çocuk gibi,
heyecanlı ve mutluyum.
Ben istemedim,
nerden geldim bilmiyorum,
hangi rüzgar esti? ...esti işte bir kere
elim ayağım yok tutunamadım hiçbir yere.
Deniz`e bir yaprak düştü...
Uçsuz bucaksız
Bir ayrılık olursa
Kaç gün sürer?
Kaç kez unutmazsın?
Neler hatırlatır,
neler kaçırır seni benden?
Kaçacağın yer neresidir,
Gel diyor gönül bilmediğim bir yerlere, ama kal diyen bir gönül var içimde.Peki gideceksem neden,
gideceksem kime? ...diye soruyorum ben de.Biliyorum ki kalacağım ama hep bilinmeyene gitti gönlüm, hep imkansızı
aradı.Peki şimdi........şimdi kır çiçeklerini hatırlattı.Yanındakini gösterdi, uzağı düşünürken.Peki güller neden hep uzaktaydı ve
neden onlar seviliyordu? ..Çünkü onlar seviyordu sadece.Ama gördüğünde ömrü kısalıyordu hemen...
Artık seviyorum hemde uzak değil en yakınımdaki kır çiçeğini ama ömrü ne kadar onu bilmiyorum bir de beni......
Evet kalıyorum, gitmek yok diyor gönlüm ve kazanıyor da.......
Dertlerimi, hüzünlerimi bıraktım bu şehirde,
arkama bile bakmadan giderken.
Hangi şehre gittiğimi bile bilmeden.
Kaçmak istedim sadece
mutluluğun olduğu şehirlere
yanımda sadece maviler...
Gitme,
daha güneş doğmadı üzerimizde,
denize vurmadı ışıklarını.
İlk ışıkla sahil seni bekler,
seni çağırır martılar
gitme ışıklar sönmesin,
seni severken,
sevginin rengiydi mavi...
o seni severken acının,
sana söylerken sevdiğimi,
umudun rengiydi mavi..
ve umut bitti
Seni dinledim,
seni söyledim sabaha kadar,
gözlerimi kapatıp seni hayal ettim.
Bazen bir yıldız oldun,
ışık saçan gözlerinle
bazen kayboldun,
Hiçbir kalp bu kadar dayanıklı olamazdı bir parçasını gönderip arkasından bakarken ve hiçbir kalp bu kadar sessiz olamazdı bir güle güle bile diyemeyip gözleri seni ararken kuytu yerlere gizlenip hıçkırıklara boğulurken. Belki kaçmaktı bunun adı belki de son defa göreceğini bile bile veda edememek. Veda en güçsüz olduğum duygularımın artık bedenimin taşıyamayacağından fazla harekete geçtiği andır benim için. Bedenimin iflasını, duygularımın gözlerimden boşandığı anı görsün istemiyorum hiç kimse.
Karanlık bir odanın kapı aralığından son kez sana bakarken, belki de son kez görüyorum yürüyüşünü, ağır ağır seni bizden alıp uzaklara götürecek arabaya binerken. Ellerini, ve o simsiyah uzun saçlarını camdan son kez bakarken ve hep gülerken görmeye alıştığım gözlerini ağlamaklı görürken.
Ve artık yoksun….
O kadar yalnızım ki, sanma etrafımda sevdiklerim var mutluyum. Kimseyi görmüyor gözüm, hayallerle yaşıyorum..her gün seni son kez gördüğüm yerde seni bekliyorum, son bakışını, gözlerime bakmanı, saçlarını tutmayı ve hiç bırakmayacakmış gibi bana sımsıkı sarılmanı…
Biliyorum ki sen gelmeyeceksin, aramayacaksın ve biliyorum ki hiçbir zaman affetmeyeceksin beni. Her zaman vardım yanında, beraber ağlardık beraber kahkahalarla gülerdik, ama hiç ayrılmamıştık hiç veda etmemiştik birbirimize.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!