İşte yine kalemimden dökülen cümleler:
Beynimi kemiren, çözümünü bekleyen korkular:
Varlıkla yokluk arasında gidip gelmeler...
Nedenler...
Niçinler...
Heplik…
Hiçlik…
Ve çözüm iplerini mandallamak...
Uçlarını bir birine birleştirip şu farklı dünyamı tuz gölünün tuzları gibi etrafa serpmek...
Ve ben kimim? … Sorusunu tekrardan sorabilmek kendimize...
Ve ben kimim! ... Bir ağacın yapraklarında bağbozumunu yaşarken:
Diğer tarafında güne merhaba diyen tabiatın içerisinde…
Yok oluş ve varoluşla debelenmekle meşgul beyin:
Ve ben kimim? ..
Ve ben neredeyim? ..
Ve ben nereye gidiyorum.
Ah! ... bunlara çözüm getirebilsem:...
Belki de okyanusta kaldırım taşlarını yeniden yenilemem gerekecek...
Hiçlik deryasında damla misali... Damlalara sormalıyım belki de...
İstanbul, 10 Aralık 2002
Süreyya AktaşKayıt Tarihi : 2.3.2008 01:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Belki de okyanusta kaldırım taşlarını yeniden yenilemem gerekecek...
Hiçlik deryasında damla misali... Damlalara sormalıyım belki de...
teşekkür ederim. selam ve saygılarımı sunarım. kaleminize sağlık. 10 puan
ben kimim yetmez, nereden geldik?
nereye gideceğiz, niçin geldik?
bunları cevaplamak görevimiz,
cevabımız doğru olursa bükülmez bileğimiz.
kazım öztürk
TÜM YORUMLAR (1)