Nasıl da paksın güneşten ve batmış geceden,
nasıl da utkulu ve sınırsız beyaz istikametin,
ve ekmekten bağrın senin, o yüksek bölge,
kara ağaçlardan tacın, sevgilim
ve yalnız bir hayvandaki gibi burnun, gölge ve baş aşağı
tiransı kaçış kokan yabanıl bir koyun.
Şimdi, hangi parıltılı silâhtır ellerim,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta