Birlik Şiirleri Şiiri - Bilal Yavuz Şiir ...

Bilal Yavuz Şiirleri
145

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Birlik Şiirleri

SATIRLARIN SADRINDA

ceylanın ırmağa uzanışıydın

başbaşa kalışıydık kuğuların

nereye gidersek gidelim hep

başka bir yerlede çok daha güzel

ömrümüzün olma ihtimalinin

verdiği çılgıncası o hicret hissi

göğsünde yelkovan sesleri

perili şatolar mezarlıklarda

fayanslarda beliren korkunç yüzler

tavanlarda kuzgun kahkahaları

şimşekli gecelerin cadılar kurultayı

iskelet kadehlerde

baygın kan şarapları

budur ayrılığın attığı düğüm içerde

gurbetimin ruleti

kalbin kendine sorduğu cevaplardın

bakışların dalarken uzaklara

dalarken; ummanda yunuslar sanki

ulu ruhlar nasıl da dalgıç

Kudretullah deryasında

sütunlar ki çile tuzundan mermer

mermerler ki tatlı sularda bronz

içlerin göklerinde

Kamançe figanları

suyun susayışıydın susuzlara

boraların dağılışıydın alabroslarda

güzeylertörpülerdin

suçsuz aşklar işlerdin çağalara

var olan O’nunla var

yok olan O’nunla yok

Allahsız ne varlık var

Allahsız ne yokluk yok

ölür gibi yaşar gibi bilirdin yakîn

tek bağımsız Sübhân

her şey bağlıdır kutsal iradesine

olmayacak olan

olmayacak olmayan

kadim sakinleriyiz kün bahrinin

içimizde kasatura sessizliği

jilet yağmurlarında

yüreğin yumruk gibi sıkılışıydın

bir düştük

uçtuk gittik

KIŞ DALGASI

boş kovanların

başı dumanlıboş kovanların

yayılır namlulardan

ağır tütsü

tütün tarlası ateşe verilmiş

bıçak sırtında denge

aynı tende iki can

alnımın çatında mermini taşırcasına

tutukluk yapmaz yürek

kralına değin vurgunsa

sedef bulutlar

niyaza durur

uzaktır türkümüze

uzaktır bir başına neşemize

pistonlu müsteşarlar

banknotun baronları

kıvraktır Cânâ

omzumuzda ötüşen ebabiller

filinta tetikler ki

el pençe divan önümüzde

aygındır bazilikan

camilere dönüşen

tapınaklar baygındır gülüşünde

yalın ayak sabiler

koştursun ensemizde

fukara sevdam

kıbleye dönsün

öpüşür fişekler göğün göğsünde

fişek yatakları yetim

ve çakırkeyif güllerin dansı başlar

seni karanfil dağında

nazenin bağımda seni

sarıldın mı hakkını verirdin

cengaver sevmelerin

aynı tende iki can

erimek mısralarca

can küskün can hükümlü can zemheri

nereye göçersen göç hep aynı

fezayı soluyacaktık

buz tutar dalgalanan visalimiz

dişlerin Albatros

seni deniz

beni kan tutar

VATAN MARŞI

bir vatan özlüyorum

yere düşen ekmekler öpülsün başa konsun

çocuklar akşamları sokağa çıkabilsin

bebek gülüşleriyle gecemiz de şenlensin

bir vatan diliyorum

şairlerin emeği zinhar boşa gitmesin

kentlerden köylere göç yoğunluğu yaşansın

ağaçlar, hayvanlar, insanlar katledilmesin

bir vatan istiyorum

kimse aç, susuz, evsiz ayazlarda kalmasın

yetimhanede yetim canlar unutulmasın

kimsesiz ihtiyarlar aranılsın, sorulsun

bir vatan susuyorum

fırsatçılar el-Mâlik mülkün stoklamasın

ahbab ahbabı aldatmaya kafa yormasın

en güzel uyanıklık; masumluktur, bilinsin

bir vatan arıyorum

tüketim değil üretim yaşam tarzı olsun

herkes helalinden evine ekmek götürsün

insan insanın namusuna göz dikemesin

bir vatan seviyorum

faizden, kerhaneden, hırsızlıktan kaçılsın

kumarın kurumları vakıflara dönüşsün

kimsenin kızkardeşi mal diye harcanmasın

bir vatan ağlıyorum

devlet kapılarında analar ağlamasın

kan davaları bitsin; yiğit zalim olmasın

şeytanlara kölelik devri sürgit son bulsun

bir vatan soluyorum

dürüstlüğün, doğruluğun rüzgarları essin

iyiliğin, güzelliğin ayçiçekleri yeşersin

bencilliğin, kötülüğün hep nesli tükensin

bir vatan kazıyorum

kalplerin kalplerine çakısıyla hikmetin

kardeş kardeşe namlu değil kucak uzatsın

sıvasız hanelerin bağrına matem düşmesin

HİJYEN NÖBETİ

ejderha kanatlı dinozorlar

dev yarasalar gök denizinde

haykırmak isteyip de

hakıramayan feryat

çatlatır duyuları gümbür sessizliğiyle

ruhlarda parazitler

savaşta akyuvarlarla

vuruşur kuzey ışıkları obur karaltıyla

çarpışır sürüngenler

toprağın döşeğinde

lavdan kıskaçlarıyla cehennem akrepleri

cennet yengeçleriyle

göğüs göğüse keskin

zakkumlar ihtiyatlı duyargaçlarda

ambiyansseyelanında

hipnotizma notaları

okyanus evreninde uzaylı ahtapotlar

dans eder terörden fener balıklarıyla

Hevsel cennetinde süzülen şahinler

öpüşsün seher rüzgarıyla

nefesi ciğer kokan çocukluklar

uçuşsun yokuşlarda

bir ben ki bendedir bende benliksiz

bir sen ki sende sendelemez sensiz

rengarenk denizatlarına

biner düşlerinde çaylak yarışmacılar

pamuk şekerlidir bulutlar

suçsuz günbatımında

rahipler manastırda hep ortaçağ

ruhban kült tüccarları gibi ortadoğumun

savulun pasaklılarhijyen sırasıdır

Meryem gülüşlü kızların

Muvahhid Devrimi yakındır

tenyalardan arınmış doğallık zamanıdır

sadece Saadet Asrı tütecek olan

bakterilereölüm

antikorlara doğum

Bilal Yavuz Şiirleri
Kayıt Tarihi : 13.10.2020 14:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bilal Yavuz Şiirleri