Seraplara tutkun bir bedevi gibi,
günlerdir yürüyorum,
kanatsız kalmış bir deniz kırlangıcıyım,
yolum uzak, bir kutuptan diğer kutba,
savruluyor bedenim,
ruhum sıkışmış bu keşmekeşte,
Denize hasret, suya hasret, devlete hasret,
Turan adlı bir ülkeden, bir başka kardeşime,
bir posta güverciniyim,
Türküm ve Müslümanım,
Gururum inancımda, şükrüm bedenimde,
Anarşiden sonra demokrasi,
Ardından monarşi, ve yine demokrasi,
bir demokrasi bir monarşi,
belirsizlik arasında anarşi,
kural koymuyoruz, devlet kuruyoruz,
devlet kuracaksak, elbet kural da koyacağız.
Yetki devrine inanmayan kardeşim
,Hangi kitapta yazar, kırmızı da durduğun,
Yeşilse geç işte, Yıllardır uyduğun,
yetmedi mi artık uyutulduğun,
demek ki yetki devri mümkün,
öyleyse bu inat niye,
Monarşi mi uygun, demokrasi mi
hadi söyle,
Dört halife seçimle gelmedi mi göreve?
Ve seçim hilesi değil miydi,
Ayıran Ali ve Ayşeyi....
Aslında yıllardır gizliden
Biliyordun ya Alinin Ayşeyi sevdiğini
Ve Ayşe'nin de boş olmadığını
Aliye hayran olduğunu
Yanlış inanç bir kez ayırdıysa sevenleri
Şimdi bu topraklara
Yeni bir Habil,ve yine bir Kerbela
Ne gereği var, uzat elini, kuralım birliği
Unutma tarihten sesleniyor,
O diyorsa amenna, biliyorum doğrudur.
Birlikte rahmet ayrılıkta azap vardır
Ali Sinkay
Ali SinkayKayıt Tarihi : 29.3.2015 13:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)