Birkez bakayım senden sana

Bir kez bakayım senden sana
Bu can damarlarından uzak'mı sandın
Bir kıvılcım attım içine sönmeyi bil diye
Kül olan ateş'ten korkarmı sandın

Ne depremler oldu bu la mekanda
Bir viraneden'de bir ses duyulmazmı
Sıyırmayıp kemiklerinden elbiseni
Şu yer yüzünde gezeni sen insanmı sandın

Üç kapıdan geçtim canana ermek için
Dördüncüde ben bu canım'dan geçtim
Beşincide dardan göğe çekildim
Altıncıda etimi kemiklere örtümü sandın

Bunca yolu gidenler ahiri dolaşıp geri dönerler
Her noktada nefes alır nefes verirler
Yedinci kapıda hakk'a ererler
Hakka eren'i sen ölür'mü sandın

evvelden gelir böylece ahire giderim
Gahi zahir gah batın olurum
Muhammed şehrinde ali'ye yoldaş
Bu yetim yolun yolcusunu sen öksüzmü sandın

Meryem olan mürşid, nice isa'lar doğuracak
Tevhidde ibrahim ne heykeller kıracak
Musa turi sinadan inip deniz yaracak
Kırılan putları sen taştanmı sandın

Dağlar bir bir sıralanıp önünde toplanacak
Kiminin elinde ip dar ağacı kuracak
Her iklimden bir hallaç gelecek
Sen mansur'u nile savrulurmu sandın

Bir kere gönlün değdimi Hakka
şakağından saçını tutup şah damarın
ardı arkası kesilmez artık yakup'ların yusuf'ların
bu alemi sen Muhammedsiz kalırmı sandın

Hakk buyur eder mürşid elinden meclise
Güneş aya verir ışık, gece güneş görülmezmi sandın
Mürşid cemalinde güneş, karanlığı kavurur
Bu karanlık bir daha güneşe baş kaldırımı sandın

Atilla Çakır 24/07/2016