İstanbul Sultanahmet, Edirne Selimiye
Ayasofya sussa da konuş Süleymaniye
Çorum Hattuşaş benim, geçilmez Boğazkale
Kültürel mirasımız, aşkımızsın Türkiye
Erzurum’ a can katar çiftedir minaresi
‘Gel’ lerinde buldu insanlık can simidi
Ay ışığı topladı ışıksız gecelerine
Her sözün bir çoban yıldızıydı; Şems’ti
Karanlık kuyulardaki bilmecelerine…
Kalplerdeki bu aşkı örmüştü örümcekler..
Sensizlik içime dert oldu anne
Kuşların sesinde aradım seni
Yüce dağlar bana set oldu anne
Şu seher yelinde aradım seni
Uzaktasın bilmem taa nerelerde
Düşünce aklıma hayat kalesi
Alınır, bakılır, yakılmaz babam
Çınlar kulağımda nefesi, sesi
Çıkmaz içerimden yok olmaz babam.
Yollar yakın olsun, uzak olmasın
Yüzlerde arsın
Ayvasın, narsın
Kollarım sarsın
İyi ki varsın,
İyi ki varsın.
Zülüfler dökülmüş yüze
Teline kurban olurum
İncilenmiş düşmüş söze
Diline kurban olurum
Sineleri ter dökecek
Yeşil yapraklarla süslenmiş
Bayrak rengi kirazlara uzanırken
Tomurcuğa duran gelincik gibi,
Bir ak güvercin olurdu ellerin
Ay dalgalanırdı saçlarında
Bir buket aşk kokardın.
Yolunu gözledim bir ömür boyu
Hasretin başıma taç olmadan gel.
Aşığa cevretmek güzelin huyu
Seni sevmek bana suç olmadan gel
Gözümde giz oldu hırçın denizler
Muamma, sır gibisin, gizemlisin hem sessiz
İmkânsıza talibim, sebebi yok, nedensiz
Açılmaz dedikleri içimdeki tarifsiz
Kapıları çok açtım, bir seni açamadım
Ebabil dudağından siccil taşını saçtım.
Usul usul eritirken mehtabı,
Irmaklar sularında
Hoyrat bir akşam olur,
Yalnızlığın mavi limanlarında
Bir sevda tomurcuğa durur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!