Unut bildiğin ne varsa...
Bana dair olan...
Sana dair...
Ve her detayını yüzümün...
Bak ; biz demiyorum ...
Biz diye başlayan bütün cümleler kayıplarda...
Bir zamanlardı; gözlerimin içinin gülerek sana sevgilim dediğim günlerdi ...
Acı çektiğini söylerken önce yüreğimin sonra sesimin titrediği o günler ah ne güzeldi!
Severdim; ben seni
Belki de sevmezdim ...
Hayır ikiside değil...
Nasıl diyeceksin ...
Öyle işte...
Anla beni...
Yada anlama hiç ...
Yalandı diyemem ...
Ama gerçek hiç değildi...
Sen kendine lâyık görmediğin bir aşka düştün ya ...
Bir baksana etrafına o sevenler nerede ?
Seni sevenler o trene binip en uzaklara gittiler...
Kim kaldı o peronda bekleyen aşkı ?
Bir ben beklemedim mi seni ?
Hadi ama vicdanın bu kadar kör olamaz...
Ve bu kadar sağır sığ...
Sen karanlık mısın gerçekten?
O karanlıktı diyorlar ...
Sevmedi seni diyorlar...
Onun bir kalbi yok diyorlar...
Belki de doğru söylüyorlar...
Sevseydi diyorum bazen kendime...
Sevseydi ; vedası bile başka olurdu ...
Sarılmak diyorum...
Öyle bir sarılmak ki kaburganin acısını hissetmek en derininde...
Bakmak diyorum...
O gözlere öyle bir bakmak ki...
Saf bir kırgınlık taşıyan
Ancak içinde binlerce köklenen çiçek ...
Yüz binlerce kutup yıldızı...
Seni tekrar görmek istiyorum der gibi...
Sessiz kelimelerle ...
Bana anlatma aşkı ...
Yaşamasını bilmiyorsan...
Nerede görülmüş dünyada söyle?
Aşkı yaşamayan ruhunda
Hiç aşkı yaşatabilir mi bir başkasına?
Niçin yüreğinde öldürdüklerini
Diriltmeye uğraşıyorsun ah!
Bari ölüye saygın olsun ...
Hatıralarını göm kalbine ...
Uğrayıp durma o mezarlığa...
Senin o aşk zannettiğin ...
Bir ölüden ibaret şimdi ...
Aşk aşk deyip ; gönlünü yakma boşa...
Yaşarken yok saydığını...
Kayıt Tarihi : 17.12.2024 05:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!