Bugün yazımı biraz geciktirdiğim için herkesten özür diliyorum. Bugün, dersaneden çıkarken, eve gelmeye ayaklarım varmadı. Çünkü; dershanemizin sağında solunda uzanan geniş, uzun yolda yol boyunca kitap evleri uzanıyordu. Büyük bir tanesine girdim. Cebimdeki elli ytl para vardı. Kimilerinde (özellikle kadınlarda olur bu) alışveriş hastalığı vardır. Sürekli üstlerine, yada evlerine ihtiyacı olsun-olmasın birşeyler alma gereksinimi duyarlar. İşte benim de kitap hastalığım böyle. İhtiyacım olsun yada olmasın kendimi kitapların içinde bulduğum zaman bir nevi cennete gibi hissederim kendimi. Kitabevi'ne gidince de kendimi böyle hissettim işte. Kitaplar: Çeviri, Dünya Edebiyatı, Türk Edebiyatı, Yeni Çıkanlar, Çok Satanlar, Araştırmalar, Biyografi/Otobiyografiler, Anılar, Gezi Yazıları, Şiir kitapları, Denemeler, Düşünce Yazıları, Eleştiriler, Edebi dergiler... Her biri ayrı bir bölüme ayrılmıştı. Rafların göğsünden, derin bir kitap kokusu yayılıyordu. Ruhumun en derinlerinde her bir kitaptaki oayı yaşamış gibi oldum. Bir an kendimi 'sonsuz' hayal gibi hissettim.
Kitap raflarının ve bölümlerinin arasında gezerken; çok hafif bir müzik sesi geliyordu kulaklarıma. Çok hoş bir sesti. Kitabevinin sahibi, güzel bir klasik müziği kısık bir sesle açmıştı. Gerçekten de ortama çok uyuyordu. Bence harika bir fikir...
Hayat ve hayal kokulu rafların arasında dolaşırken ileride (çok büyüktü bulunduğum kitabevi) 'okuma odası' diye bir oda gördüm. Odanın içinde birkaç kişi sessizce ellerindeki kitaplarını okuyor ve başka dünyalara gidiyorlardı. Ne onları bir rahatsız eden oluyor; ne de onlar konsantrasyon sorunları çekiyorlardı. Gerçekten çok güzel bir uygulama. Bence her yerde olmalı tabii olabilmesi için kitabevlerinin de ülkemizin her yerinde olması gerek.
Öte yandan olumsuz olarak söyleyebileceğim bir şey ise; kitap fiyatlarının pahalılığı. Bence kitapların bu denli pahalı olması, kitap kurtlarını gerçekten de zora sokuyor. Kitap fiyatlarının biraz aşağıya çekilmesi, 'korsan' olayını da azaltır. Böylece hem kitabevleri daha fazla kazanır, hem kitap okuyanların sayısı çoğalır, hem de yazarla; yayınevleri kazanır.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.