İstanbul’um birkaç gün, birkaç gün İstanbul!
Güvercinler uçurdum Beyazıt Meydanı'ndan,
Kapalı Çarşı'dan Kapalı Çarşı'dan,
Yürüdüm yokuş aşağı.
Mahmutpaşa yok yok sokağı,
Sirkeci hanlar durağı.
Haliç bulanık,
Sarhoş Eminönü'nde vapurlar,
Ve balıkçılar ve balıkçılar.
Dalgalarda bir hoş,
Coşmuş,
Hırçın,
Her tokatlayışında Sarayburnu'nu,
Öpüşüyor martılar.
Hafif kararmış,
Alçalmış gökyüzü.
Açmış kollarını,
Abanmış boğazın üstüne,
Kucaklayacak mı azarlayacak mı hiç belli değil.
Ve belli belirsiz boğazda bir güzel,
Olup bitenlere mahkum,
Eli kolu bağlı,
Mahzun,
Bakınıyor uzaktan uzaktan,
Sağında solunda köpükler.
Savrulsa dalgalar,
Bir annenin şefkatli ellerinde yıkanır gibi,
Baştan aşağı yıkanır boğaz güzeli.
Havaya bakarsan,
Dünden hiç bir eser yok bugün,
Güllük gülistanlık bir bahar,
Günlük güneşlik boğaza kadar.
Sokağa bakarsan
Balık istifi akın akın,
Yürüyen merdivenlerde yürüyenlerin şehri,
Daracık kaldırımlarda koşar adım İstanbul.
Taksim'deyim,
Sisler dağılırken geçiyorum anıtın önünden
Fırlatıp ters dönmüş şemsiyeyi elimden.
Dün bugün yarın derken,
Sesleniyorum bir sabah,
Ey İstanbul!
Buram buramTürkiye'msin,
Tarih kokuyor her nefesin.
Seninle başlar seninle biter nice zamanlar,
Seninleyim birkaç gün, birkaç gün seninle.
Kayıt Tarihi : 29.11.2016 11:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dolu dolu gezmek kısmet olmadı bir türlü, Tv.den, fotolardan, şiirlerden tanıyorum İstanbulu.
Kutluyorum sizi ve güzel şiirinizi, saygımla
TÜM YORUMLAR (10)