Simitçi abla her zaman ki gibi tam yerinde. Çatallı sesiyle her daim sıcak ve çıtır yetim doyuranlarını satıyor.
Meyve suları ve karper peynirleriyle beş dakika önce gazete kağıdıyla silinip parlatılan camekanlı simit arabasının içinden
gülümsüyor. Hangi açlıkları bastıracaklar bugün. Belkide en sevap işleyen simitler bunlar. Sabahın köründe kocaman bir
üniversite hastanesinin ana girişinde, hastaların ve hasta yakınlarının sinirini almak için bekliyor bu simitçiler.
Kocaman kapıdan girip aşşağı doğru süzülüyorum. Hat boyunca halinize şükrediyorsunuz. Kolsuz bacaksız beyin özürlü
spastik vakalar. İnanılmaz bir geçit töreni var. Duygu sellerinin tavan yaptığı çaresizliğin dip yaptığı anları ciğerinizde
Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde,
Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde!
Dağlar agarırken konuşmuştuk tepelerde,
Sen nerde o fecrin agaran daglari nerde!
Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi,
Devamını Oku
Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde!
Dağlar agarırken konuşmuştuk tepelerde,
Sen nerde o fecrin agaran daglari nerde!
Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi,