Herkes bi şeyler konuşuyordu etrafımda, herkes kendisinin derdinin ondan daha büyük olduğunu iddia edip yarıştırıyordu, kimisi arabam yok, evim yok diye mallara yüklemişti derdini diğeri ona buna..
Her Adanaspor maçından sonra 4 arkadaş oturup içerdik bi meyhane de, ilk yarım saat nasıl yendik, nasıl yenildik, nasıl o golü kaçırdık, hoca o değişikliği niye yapmadı derken. 3. Duble de kalp sızısı dile düşerdi, ben Yağmur'u anlatırdım onlar dinlerlerdi, diğeri evlilikten duyduğu pişmanlığı anlatırdı, öteki aşkmış kızmış bu şeylere önem vermezdi. Ali vardı birde..
Ali anlatmazdı pek, sende ne var ne yok dediğimizde ''asgari şekilde sürdürebildiğimiz kadar sürdürüyoruz işte'' derdi hep..
Tek başına yaşıyordu, ailesinden filan kimseyi tanımıyorduk kimse de gelip gitmiyordu oda anlatmıyordu, yüreğe dokunacak bi hikayesi vardır diye de kimse sormaya cesaret edemiyordu, belki sadece ''asgari şekilde tek başımayım hep'' diyip geçiştireceğini tahmin ediyorduk..
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız