Birini Sevmek Gulyabaniliktir

Batıkan Kaymaz
56

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Birini Sevmek Gulyabaniliktir

Herkes bi şeyler konuşuyordu etrafımda, herkes kendisinin derdinin ondan daha büyük olduğunu iddia edip yarıştırıyordu, kimisi arabam yok, evim yok diye mallara yüklemişti derdini diğeri ona buna..

Her Adanaspor maçından sonra 4 arkadaş oturup içerdik bi meyhane de, ilk yarım saat nasıl yendik, nasıl yenildik, nasıl o golü kaçırdık, hoca o değişikliği niye yapmadı derken. 3. Duble de kalp sızısı dile düşerdi, ben Yağmur'u anlatırdım onlar dinlerlerdi, diğeri evlilikten duyduğu pişmanlığı anlatırdı, öteki aşkmış kızmış bu şeylere önem vermezdi. Ali vardı birde..

Ali anlatmazdı pek, sende ne var ne yok dediğimizde ''asgari şekilde sürdürebildiğimiz kadar sürdürüyoruz işte'' derdi hep..

Tek başına yaşıyordu, ailesinden filan kimseyi tanımıyorduk kimse de gelip gitmiyordu oda anlatmıyordu, yüreğe dokunacak bi hikayesi vardır diye de kimse sormaya cesaret edemiyordu, belki sadece ''asgari şekilde tek başımayım hep'' diyip geçiştireceğini tahmin ediyorduk..

O gün herkes eve dönerken koluma girip gel bugün bende kalalım, 2-3 bira da cila atarız dedi, kabul ettim. Tekele yürüdük beraber stadyumun önünden geçtik yönetim istifa diye bağırdık, ıssız sokakta bir kaç köpek kovaladı nefes nefese kahkahalar atarken dinlenmek için bi bankta oturduk.

Cila diye attığımız biraları fazla kaçırmış olacaktık ki. Yanan sigarasından bi nefes alıp, birden konuşmaya başladı Ali;

''Bir gün birini çok sevdim kızın adı Sena’ydı. Gözleri lunapark, elleri sabaha karşı beş böyle fırından yeni çıkmış ekmek gibi, kokusu askerden yeni dönmüşsün de annen en sevdiğin yemeği yapmış evin içi dolu dolu o yemek kokuyor öyle..''

Şaşırdım biraz ilk defa anlattığını duyuyordum böyle şeyleri, belli bi süre bekledim devam etsin diye, Ee sonra diyecek oldum..

''Tam 5 yıl peşinden koştum, türlü numaralar denedim beni görsün fark etsin diye. Akşam okuldan eve dönerken belki sorun yanmayan sokak lambasıdır diye düşünüp tek başıma çıkıp sabaha karşı lambayı bile değiştirdim ama olmadı''

Hazır anlatmaya başlamışken tekrar susmaması için hemen sorun neymiş kardeşim yani niye fark etmemiş seni, diye lafa girdim.

''Görüyormuş aslında beni, biliyormuş farketmiş yani.. Ama sevdiği, çıktığı bi çocuk varmış okuldan ailesi görmesin diye hep 2 sokak ötede iniyormuş çocuğun arabasından, sonradan iş ciddiye binince çocuğunda, kızında ailesi karşı çıkmış ayrılmak zorunda kalmışlar.. İşte tam böyle yere düşmüş yaralı, kanadı kırık bir kuşken benimle konuştu, denemek istiyorum seninle dedi.. Sevinçten havalara uçtum akşam eve dönerken benden başka kimse görmesin onu diye bu sefer mahallede ki tüm sokak lambalarını kırdım!''

Ulan Ali dedim senin gibi bir adamdan böyle bi hikaye beklemezdim, ne oldu şimdi nerede diyip bi bira daha çıkarttım poşetten.

''1 hafta sonra ben onu daha seviyorum demeden gözlerine doya doya bakamadan, saçlarını okşayamadan, korkuyorum dedi abi! Neyden korkuyorsun, niye diyemeden. Beni böyle kimse sevmedi, sevemedi senin bana olan sevginden korkuyorum, haketmiyorum ve hazır değilim çok özür dilerim dedi, gitti. Oysa ben sadece beni sevmesini istemiştim, korkutmak değildi amacım hiç üzmemiştim de onu.. 2 ay sonra öğrendim ki o çocukla gizliden tekrar görüşmeye başlamış ama yine terk etmiş oğlan bunu, o gün anladım işte kadınlar gerçek sevgiden korkuyormuş, gerçekten seven bi erkek arayıp onlara hayran olup ama hep üzene, hep yıpratana, hep yok edene, hep kendi sevdiklerine gidiyorlarmış.. Sonra da ben kimseyi korkutmamak için sevmedim, kaçtım herkesten. İşimden ayrıldım, 15 kilo verdim, ailemle ters düştüm bi kız buldular evlenmem için karşı çıktım, kendimi alkole verince de babam kapı dışarı etti beni, annem kız kardeşim de babamın korkusundan gelip gitmezler yanıma, ancak telefonla gizliden gizliye''

Sırtını sıvazladım, dolan gözlerine bakıp iç çektim, kızdan başka haber çıkmadı mı ondan sonra dedim, dolan gözünden yaş ilk o lafımdan sonra düştü. Biraz bekleyip;

''Belki bi daha beni arayıp soracak yüzü olmadı, ama arasaydı şunca hayatımı viran etmesine rağmen yine giderdim, inanırdım tek sözüne, yine gider diye düşünmeden her şeyimi bırakıp giderdim kardeş.. Geçen ay zorla amcasının oğluyla evlendirmişler, annemden öğrendim. tanırdım oğlanıda bi fabrika çalışıyordu benden 6 yaş büyük, kızı dövüp dirlik vermiyormuş, gittim evlerinin önüne gizliden izledim onu artık sevdiğim kadın değildi, kilo almış, çökmüş, gözleri mor, çalıştırmıyor da kocası bitik bi haldeydi anlayacağın. Şimdi bakıyorum ikimizin hayatı da mahvolmuş ben ona, o çocuğa koşarken sıçmışız hayatlarımızın içine ama yine olsa alıp götürürüm onu, tüm yaralarını ben sarar, yılmadan tüm nefesimle üflerim iyileştikten sonra nereye kime gideceği umrumda da olmaz ama korkutmak istemiyorum kardeşim korkutmak, beni sevsin diye uzaktan bekliyorum sadece..''

Batıkan Kaymaz
Kayıt Tarihi : 20.1.2018 21:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Batıkan Kaymaz