kadına,
mat gözlerin
çok yorgunsun
ellerimde ip döküyor bugün
belki kırgındır dedim sesime
oturup türkü söyledim susuzluğa
geçtim cümleleri, kestim konuşmayı
şiire daldım,
alabalık aldım
tuzladım
artık denizkızı kokmuyor gözlerim
eğilmiyor tavana bakan boynum
izliyorum,
kaburgası kırılmış kadınları
şimdi seni istemek
bayramı istemektir
yırtık pantolon
cebi dolu şeker
noel babada ölmüş
ayaklarım nereye gidecekler
şimdi seni istemek ihanettir
seni istemek ibadet
çelişkidir
kırık yolları arşınlamak
şimdi seni istemek
ölüme koşmaktır
doğmadan suya karışmaktır
seni istemek aşktır
özletip içi ezen
varlıktır,
beni büyüt yeşil saksında
artık şiirlerde mi öpeceğim
imgelerin içine mi saklayacağım
kızdıklarıma parçalar mı atacağım
sorularımın ortasında
kıskanç bayraklar mı sallanacak, bolcalığıma
artık kesmeliyim
ekilmemiş bahçelerde ağaçları
tek tek istiflemeliyim yaprakları
biliyorum pis dumanlar çıkıyor
önce yakıp kurutmak
sonra dağıtmak
yaprak döken dalları,
bak
seni düşünüyorum
günlerden Pazar
eksiliyorum, az
şimdi yolum tutsa
tanrıdan uzakta gelsem
sana çayımdan yudumlasam
uyku beklentinin içindeki
öteki dünya
ağır ağır batsa yalnızlığıma
temizlemeye kalmasın izlerimiz
sen git
ben süpürürüm leylim saatleri
mor yastıkların üstüne
giyin de gel
işlemeli elbiselerini
nazarım değsin
döküleyim
yağı az yemek gibi
elini istiyorum
temizle beni
kimse gelmesin
bahar üstü üşütmelerimin yanına
ne sigarası var
ne de geçen seneden kalan anılarım
şa yılı /
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 14.1.2007 13:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!