Birinci Yarı Şiiri - Selahattin Durna

Selahattin Durna
66

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Birinci Yarı

Birinci Yarı

Elli yaşındayım bugün;
Dedem kadar yaşarsam,
Yarısı bile değil ömrün.

Dikenler kanattım
Parmaklarını boyadım ceviz kabuklarının
Saymayı öğrettim çakıl taşlarına
Ay ışığı benden öğrendi aynaya bakmasını
Benden gördü gün batımı
Nasıl okşanır göçmen kuşların kanatları.

Uzun parmaklar işaretledim
Uzun, ince, beyaz…
Ben koydum devleri, cüceleri
Masalların ortasına.

Yüksek kanatlar uçurdum
Yağmurlar ıslattım gün ışığında
Ayazlar üşüttüm üfleyip gecelere
Yıldızlar sektirdim göğün yüzünde
Şeytan ateşleri çattım isinde bacaların.

Ağaçlar düşürdüm yüksek dallardan
Erik ağaçlarına sorun
Badem çiçeklerine sorun
Uzun kavaklara sorun.

Vadeler uzattım
Senetlerim döndü
Arkası yazıldı çeklerimin
Faizini ödedim yaşanmış her günün,her gecenin
Kirası benden çıktı suya düşen hayallerin
Komisyonlar ödedim bütün erken baharlara
Diz kapaklarımdan vurdular akasya vakitleri
İğde çiçeklerinde dağlara sürgün gittim.


Sevgiler yonttum
Çirkini güzel yaptım,
Kötüyü iyi,
Sevimsizi hoş…
Bir duvardan keman sesi,
Bir kütükten kuş nefesi,
Bir kayadan can yarattım.
İki damla yaş ekleyip gözlerine
Baba,dedim en sertine.
Sevgililer yonttum,
Yar olmadım hiçbirine.

Elli yaşındayım bugün
Yarısı bile değil ömrün.

Oysa ben uydurdum bütün dilleri
Bütün sözlükleri ben yazdım
Ben koydum adını kuşların,çocukların…

Rüyalar küstürdüm,rüyalar azdırdım,
Rüyalar abarttım.
Kabeler tavaf ettim, Kabeler döndüm.
Ayıplar örtündüm,ayıplar örttüm;
Beni kimse görmedi.

Dağ oldum;
Gösümdeki ağrılara
Kocakarılar gibi
Kurşun döktüm elli yıl.

Su oldum
Kendi yatağımı oydum,
Kendi gölgemi dövdüm elli yıl.
Dudaklar ıslandı dudağımdan,
Dudağım ıslanmadı.

Ses oldum
Kör kuyulara bağırdım adımı elli yıl
Beni kimse duymadı.

Kaşla göz arasında
Yarısı gitti ömrün.
Elli yaşındayım bugün. 15mart2004

Selahattin Durna
Kayıt Tarihi : 5.8.2005 20:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Osman Kılıç
    Osman Kılıç

    Etkili dizeler gerçekten,ve diliniz tertemiz.Şiirinizi daha iyi anlamak için sizi tanımak gerekecek sanırım.Öne çıkan dizeleri işaret etmek istiyorum ben affınıza sığınarak:

    Dikenler kanattım
    Parmaklarını boyadım ceviz kabuklarının
    Saymayı öğrettim çakıl taşlarına
    Ay ışığı benden öğrendi aynaya bakmasını
    Benden gördü gün batımı
    Nasıl okşanır göçmen kuşların kanatları......

    Ağaçlar düşürdüm yüksek dallardan
    Erik ağaçlarına sorun
    Badem çiçeklerine sorun
    Uzun kavaklara sorun......

    Su oldum
    Kendi yatağımı oydum,
    Kendi gölgemi dövdüm elli yıl.
    Dudaklar ıslandı dudağımdan,
    Dudağım ıslanmadı.....

    Hayatı ve yaşananları çok derinden sorgulamışsınız şair,çarptınız beni.Yaşamak gerçekten de dünyadan-tabiattan-insanlardan beynimize işlenenlerden ve beynimizden oralara işlenenlerden ibaret değil midir?Ve bunu yapabildiğimiz kadar başarılı değil miyiz?İşte herkese üzerinde çok düşünülecek bir felsefe doğuyor şiirinizden ve tabiki o felsefeden de böylesi bir şiir doğuyor..
    Kaleme saygılar..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Selahattin Durna