Konu hep sendin mevzularda.
Hep senden bahsettim.
Mesela dün eve dönerken,
Uzun uzun seni anlattım,
Radyoda ki geveze adama.
Gerçi o beni pek dinlemedi ama olsun.
Ne farkeder?
Amaç; yalnız kalmamak.
Çünkü biliyorum yalnız kalırsam,
Haksızlık ederim sana.
"Terketti" derim utanmadan.
Küstahlaşırım.
Bıraktı gitti, sevmemiş" derim.
Allah muhafaza!
Mantıksız, devrik bir yığın cümle uydurur,
Şiir diye toplarım alt alta.
Olur mu hiç, olmaz, ayıp olur.
Mantıklı bir sebebi vardır gidişinin.
Bilmeden iftira ederim.
Onun için sen bakma bana.
Böyle iyiyim.
Hep seni konuşurum.
Öznelik etmiş değil cümlelerime,
Birinci yalnız şahıs, ben.
Konu hep sensin.
Sen olmalısın da zaten.
Ben buradayım çünkü sen yoksun.
Hani derler;
İnsan hep,
Kendinde olmayandan bahseder diye.
Benim sen'im yok işte.
Bende sen'den yok.
Neden konuşulur ki başka?
Bu arada etrafımda,
Bir zevat peyda oldu.
Neymiş efendim,
Aklımı kaybediyormuşum,
Hayallerin toz pembeliğinde.
Yok artık.
Daha neler.
Güldüm, ama nerden bilsinler?
Hayallerimin rengi pembe değil, olamaz.
Sen pembeyi hiç sevmezsin ki.
Olsa olsa;
Saçların gibi kahverengi,
Gözlerin gibi siyah,
Birde beyazın en güzel tonu gibi,
Yüzün gibi beyaz olur
Ne güzel olur.
Neyse, konu konuyu açtı yine.
Yine hep ben konuştum.
Mevzu sen olunca çenem düşer.
Bilirsin,
Mevzu hep sensindir.
Çenem hep düşüktür.
E sen nasılsın?
Nerelerdesin sevdiğim?
Kayıt Tarihi : 17.6.2014 10:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!