Birinci Dünya Harbi Kini Devam Ediyor

Üçüncü dünya savaşı mı yoksa bize karşı kinin devamı birinci dünya savaşı sonrası amaçlarına bugün ulaşmak isteme tehdidi mi?

Çok dikkatli okunması gereken bir yazı. Yeni gelişmeler dolayısıyla çok önemli sır bilgileri deşifre ederek düşmanı biraz daha zor durumda bırakacak bilgileri aktaracağım.

Tehdit algısını yönetmek tarih bilmek ve ileri görüşlü olmak gibi bir stratejik irade gerektirir.

Bir ulus her nesilde yeniden doğar.

Bunun için köklü bir geçmişe, tarihe ve kültür damarına ihtiyaç var.

Para, silah gücü ve sirk kurumlarına sahip olmak para ile çakma devlet kurmak falan kalıcı olmaya yetmez.

Devlet şirk kurumuna ruhsat verdiği için siyonist bir yalan olarak dolaşan artık devletler yok şirketler var yalanı içi boş bir tehdittir.

İrade ortaya koyar ruhsatları iptal ederseniz hepsi balon gibi patlar.

Devrim ve kamulaştırma savaş sebebi ise bizde özelleştirme talanını savaş sebebi görürüz.

Özelleştirme nasıl yasa kılıfı içinde yapıldı ise kamulaştırma da aynı hakkı sunar.

Adriyatikten Çin seddine kadar yürüyerek gidin tercüman olmadan Türkçe konuşa konuşa gidersiniz.

İşte bu bölgede aynı dünyanın en güçlü ekonomik teşkilatı olacak Türk Birliğini kuracağız.

Brics ile engel olmak istedikleri budur.

Tek sorunumuz var. Devleti yöneten irade suçları ve yumuşak karnı dolayısıyla batı çetesi emperyalizmi ve doğu emperyalizmi arasında para ve kredi tehdidi ile sıkışıp kalmış olmalarıdır.

Devrim ve kamulaştırma kararları alınacak birikmiş borçlar bir takvime bağlanacak aynı Osmanlı sonrası gibi tarım üretimi ve hayvancılık üretimi ve Türk Birliği ekonomik dayanışması ile bu zulüm son bulacak.

Bunu durdurmak için de üçüncü dünya savaşı savaşı çıkabilir demeye başladılar.

Ne üçüncü dünya savaşı birinci dünya savaşı sonrası kalan kin ve intikam devam ediyor bize karşı.

Amerika ve Rusya yarın anlaşarak birlikte hareket etmek isterse çözüm nedir?

Bunlar bunu hiç düşündü mü?

Saray ve padişahlık benzeri bir zihniyetin böyle bir derdi olabilir mi?

İktidarım sürsün gerisi ne olursa olsun zihniyeti bunlar.

75 yıldır aynı mantık ile bugün ülkemizi bu hale düşürdüler.

Türk ulusu buna izin veremez.

Şimdi gelelim bu üçüncü dünya savaşı söyleminin ne anlama geldiğine?

1948 yılında para ile çakma bir terör örgütünü devlet olarak kuran ve 1950 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün yokluğunu fırsat bilenler işbirlikçi Adnan Menderes iktidarı ile dünyada devlet olarak ilk tanıyan ülke olma ayıbını bizim tarihimize kara bir leke olarak yazdılar.

Bunun üzerine örtü çekmek içinde yeryüzü çetesinin ülkemizde faaliyetlerini yönettiği tarikat ve cemaatlerin farklı farklı siyasi parti ve ideolojilerini çoğalttılar.

Bu hile anlaşılmasın diye her Cuma çıkışı Filistin'e destek mitingi ve sloganları atarak toplum nabzını sanki bunlara karşı gibi kendilerini göstererek kontrol ettiler.

Yeryüzü çetesi ne demişti Mustafa Kemal Atatürk yüzünden Anadolu üzerinde ki planları (yalan dini itiraf aslında) bir asır sonraya ertelemek zorunda kaldık diye.

Bugün de Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri olarak diyorum ki o niyeti sonsuza kadar unutmak zorunda kalacaksınız.

Bunun din ile üretilen yalan bağlantısını da artık açık ederek boşa çıkarma vakti geldi.

İbrahim peygamber diye taptıkları kişiliği Urfa ilimize yamamaya çalıştılar asırlar boyunca.

Oysa bu bir yalan bilgidir.

İbrahim Arap ve Yahudilerin atası olup Urfa ile uzaktan yakından bir ilgisi yoktur.

İlmi sır ile mahşer tufanında evrenin kozmik hafızasından akaşik kayıtlardan ulaştığım bilgilere göre ilk insan bizim atamız Adem adam oğluna ilk ruhun üstlendiği toprak Anadolu ve (el-ruha) Urfa olup Göbekli tepe ve Karahan Tepe de son yıllarda yine yeryüzü çetesi talebi ile yapılan tarihi kazılar sonucu burada Türk tarihi ortaya çıkınca bekledikleri olmadı.

Burada Alman arkeolog birden yaşamını yitirdi. Çalınan tarihi eser var mı? Şimdilik bilmiyor kimse.

Göbekli Tepe'nin bakım onarım ve işleri bile bir şirk kurumu holdinge verildi.

Oysa bu tür tarihi çalışmalar bir sirk kurumuna asla verilemez devlet buna sahip çıkması gerekirdi.

Göbekli tepe de ayin düzenlemeye bile geldikleri haberleri bir ara dolaştı.

Neden bu çalışmalar Cumhuriyet'in birinci asrını tamamlama süreci içinde proje bir siyasi anlayış 2002 tarihinde iş başına getirildikten sonra oldu?

Tümü o yalan din projesi vaad edilmiş topraklar projesini gerçekleştirmek içindi.

İbrahim'in Urfa ilimize yamama amacı buradan yürüme ve tarikat, cemaatler ile dinci siyasi ideolojik faaliyetler ile ele geçirilen müslümanları rahat kendi çıkarına uygun kullanabilmek amaçlı bir niyettir.

Atatürk ile bedenlendiğini söyleyen birine ahit sandığı gönderme, armegeddon savaşı olacak söylemleri ve hamas terör örgütü kullanılarak bu bahanenin üretilmesi şimdi müslüman diye bu iktidarın güvendiği Katar, Mısır, Bae vb sözde müslüman görünümlü ülkelerin bu iktidarı satarak bu terör örgütü çıkarına hareket etmesi vb hepsini üst üste koyduğumuz zaman birinci dünya savaşı sonrası Mustafa Kemal Atatürk tarafından bozulan oyun yüzünden ona düşmanlık yetmiş beş yıllık bir tarihi geride bıraktı.

Hatice önemli değil netice önemli.

Sonuçta bütün yaşamı bu sırrı çözmek ve Mustafa Kemal Atatürk gibi bertaraf etmek için yarım asırlık bir yaşam mücadelesi vererek bu ihaneti çökerten tüm bilgi ve gerçekleri açık ederek bugünlere geldik.

Bundan sonra ki süreci bunların çabasına uygun bertaraf edecek bilgileri vererek yok edeceğim.

2015 sonrası dünyada ne yaşandı ise Mobbing Bank Türk Fırtınası kitabı ve yaşattığı mahşer tufanı ve canlı ölüler ibreti ile yeryüzü çetesinin sonunun geldiğini ilk insanlığa ilan eden Türk olduğum için yaşanıyor.

Sonuçta kazanan hile ve yalan değil Türk ulusu olacak.

Atatürk ile aldatan tüm sahtekarlıklara kanmayın yeter. Aksi takdirde yaşanan zulüm uzar.

Musa ile başlayan İsa ve Yuşa etrafında Mesih Mehdi ve deccal yalan ve hilesini nasıl ortaya çıkartıp yalan din tarihinin iki yüzlü halini insanlık öğrendi ise bunu da öğrenecek.

Herkes gerçeği biliyor.

Her insanın safı yanlış yerde bunu düzeltiyoruz.

Bir gerçeğin daha altını çizmek istiyorum.

Hazreti Muhammed Ortadoğu da o bölgeye özgü bir adalet savaşı vermiş ibadet savaşı vermemiştir.

Kendisinden sonra ki ibadet din adına faaliyetleri de başka bir niyet onun soyunu yok ederek sömürü yararına kullanılan bir dine dönüştürmüştür.

Yavuz Sultan Selim ile o bela halifelik adı altında Anadolu topraklarına taşınmış olup Türk kültürü veya Müslümanlık ile bir ilgisi yoktur. Siyasi ve farklı amaca hizmet eden bir çabadır.

Yavuz Sultan Selim ve Kanuni de bizim tarihin bir gerçeğidir. Aynı Vahdettin ve İkinci Abdülhamid gibi.

Önemli olan Kanuni'nin Yahudiler tarafından neden onlar kendi atası gibi saygı gördüğünü anlamaktır.

Tarihini muhteşem yüzyıl dizisinden öğrenen bir topluma bunu anlatmak uzun zaman alabilir.

Mustafa Kemal Atatürk devrimleri ile buna son verdiği için ona karşı iç düşmanlık başlatıldı.

Bizim kültürümüz o gün bugündür bu saldırı altında yok edilmek isteniyor.

İkinci meşrutiyet ile başlayan devrim tarihimiz Türk Birliği ile Çin Seddinde Oğuz Kağan'ın ve Mustafa Kemal Atatürk'ün bir hayali olarak gerçek olacak.

Yeryüzü çetesi bu kinini sonsuza kadar unutmak zorunda kalacak.

Gerçeklerin zamanı gelince ortaya çıkmak gibi bir huyu var.

O gerçeğin bugün ki adı Mobbing Bank Türk Fırtınası o beyin savaşları komutanı Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri dünyanın bedel olduğu (karşımıza dikilenlere bakın) o Türk tarafından ilmi sır ve yaşattığı ibret ile bir zulmün daha sonu getirilmektedir.

Cehaleti ikna etme zorluğu her dönemin en büyük sorunu olmuştur.

Çok tarihi anlar kararlar ve açığa çıkardığım yeni bilgiler ile insanlığı uyandırmaya tüm tehditlere rağmen koruyan ve kolkayan yaratan gücün verdiği adalet ve insanlık anlayışı ile bu ağır yükün altından hep birlikte kalkıyoruz.