Ahmet Bektaş - “Birinci Boyutun Şifresi” ...

Ahmet Bektaş
829

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Birinci Boyutun Şifresi

Önceki yazılarımda, ikinci ve üçüncü boyutların şifrelerini yazmıştım; aslında üç boyutun da şifresi sadece birini anlamakla çözülüyor ama zihin daha fazla ayrıntı isteyebilir. Bu nedenle ayrı ayrı veya topluca değerlendirmek gerekir! İzafiyet, (büyük-küçük, az-çok, iyi-kötü; önce-sonra; zaman-mekan göreceliliği) , 3. Boyutta devreye giriyor. Kapsama dikkat! Hiçlik, her şeyi ve tüm boyutları kapsar; 1. Boyut, tüm boyutları kapsar!

Kadim anlayışta boyutlar, 1.2.3. olarak adlandırılmıyor! Boyutsuz, “Hiçlik”; 1. Boyut, “İlah”; 2. Boyut, “Ruh” veya “Levha (korunmuş) ”; 3. Boyut, “Dünya” olarak ifade edilmiş! Tüm kadim bilgiler, bu boyut adlandırmaları üzerinden kurgulanmış! Boyutları 1.2.3. olarak sıralamanın, klasik adlandırmadan daha pratik olduğunu söyleyebilirim! Adlandırmanın sıkıntısı şu; “İlah”, “Ruh”, “Levha”, “Dünya” gibi aslen boyut ifade eden kavramlar, gelişigüzel kullanılıyor ve anlayış veya anlatım, hedefine ulaşmıyor! Boyutlardaki yansımaların seyri yerine boyutları ifade eden tanımlar üzerinde takılı kalmak var! Bunu aşmak için varlık sorgulamasını, kadim tanımlar üzerinden değil de boyutlar üzerinden yapmakta fayda var.

“Az-çok” göreceliliğini kaldıralım; bir de bin de “Bir” olsun! Sayılamayacak kadar çok sanılan “Zerre”, bir tane ve artmaz eksilmez! Artmıyor ve eksilmiyor ise zaten “Tek” olmalıdır! Maddenin temel taşı olan “Zerre” bir tane ise atom altı parçaların en temeli “Zerre”, tek olmalı! Zerre ile evrenin aynı olduğunu düşünelim! “Az-çok; büyük-küçük” izafiyeti kalkınca “Tek” var! Akıl karışıyor değil mi? Çokluk aleminde, tek olanın yansıması aklı şaşırtıyor! Başını bir yere vuranın çift görmesi gibi düşünelim! Tek olan, göreceli olarak 3. Boyutta çoğalıyor!

Tamamını Oku