İnan aylardır sabahı görmemiş biriyim ve tapıyorum raca hükmeden budalaya.
Şanssızlığımı kendim yaratıyorum artık bu şehirde boğuluyorum. Yaşamın hal eki almasıyla doğrulduğum sandalyeden kalkıp artık boşluklarca gölgeme uzanıyorum.
Bu eylemlerin amacı ne bilmiyorum ama ben fütursuzca sevişmek istiyorum, geceyi dinlendirdiğimiz gözlerimiz kimin umrun da sen ellerini uzattıkça uzatıyorsun bense boynumda hissediyorum nefes verişlerini, işte o an ve gelecek senin dudaklarında oh be yaşadığımı hissediyorum sonunda, geriye kalanlar kimin umrun da.
Bir berduş vurulur kolayca sen yaşa mı hatırla. Üstüne basıp geçtiğimiz çoğrafya tam da bu çoğrafya ama artık sıkışıp kaldığımız aralıksız zaman boşluğun da ‘’birimiz gitmeli’’ dedi Oscar wilde.
Şu barakanın arkasında bir kız çocuğu sigarasını içiyor, görüyorsun. aynı zaman çizelgesinde bir mumya çürüyor, bilmiyorsun. ve yaşam hatırlatıyor her seferin de ölümün tatminkarsızlgını hissediyor musun ?
Tatmin etmeyen insan uleması ve yalnızlık adlı prangaları zırhıma alıyorum böylece sabahı yaptığımız karyola bir adım daha yaklaşıyor tenimize temenli etmeye.
Çünkü onun gözleri de en az seninki kadar yeşil.
Hala, gülümseyen bir lale gibi
bana sürgününü gönderiyorsun
dört yanı çevrili bir kale gibi
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta