Artık senin üstüne sevmek istemiyorum. Beni sevgilerinin ölümsüzlüğüne inandır, korkulardan, şüphelerden kurtar. Hiç aldanmamışların o engin iç rahatlığına hasretim. Ayıkla, arıt beni... Bütün insanlar herkes aşıkmış, sürekli bir yeni sevgilere yelken açmakmı yaşamak... Ne çıkar? Ben artık yeni yeni sevgiler yaşamak istemiyorum ya! Sen ona bak... Onun için seni erişemeyeceğin bir yere çıkarmayacağım, olduğun gibi seviyorum seni. Olmanı istediğim gibi değil... Hiç olamayacağın gibi değil... Neredeysen orada dur... Nasılsan öyle kal...
Bütün mevsimleri bir günde, bütün yılları bir mevsimde yaşamaya razıyım seninle. Seninle muhabbet ettiğim zamanlar nasıl apaydınlık oluyorum, nasıl içim huzurla doluyor, görmüyor musun? Gözlerimin derinliğine bakma; başın dönmesin... Gelecek günleri düşünme, korkma büyük hazlar yaşamaktan. Erişemeyeceğin hiç bir mutluluk yok. 'Yaşadım' diyemeyeceğin hiç bir günün olmayacak benimle...
Hiç terk etme beni, hiç sevgin eksilmesin... Bir gün eksilse bile; senin sevginden mahrum olduğumu gözlerin söylesin dudakların deil.. O zaman ölsem de mutlu ölürüm, inan... Biraz da olsa sevilmişim ölürüm.
Sevilmek...
En büyük mutluluktur yaşamımızda...
sevilmek...
Ses veren kalbimizin en güçlü telidir...
sevilmek...
O en çok haz duyduğumuz fakat ayrılırken hüzünle dolduğumuz gerçektir...
Sen hiç sevgini azaltma ne olur! ..
Yıkılışım da sevgim kadar büyüktür benim. Bırak, kalbimden ses veren bütün teller ben yaşadıkça sana inanmayı söylesin. Sana kayıtsız, şartsız inanmak olsun; bütün kazancım yaşamaktan. O zaman her şeye katlanırım. Korkulardan, endişelerden uzakta her saniye yaşadığımı bilirim. Çaresizlikler beni korkutamaz. Şu aşağılık dünyanın hiç bir acısı seni sevmeyi unutturamaz bana artık.
sevmek; seni düşündükçe söylediğim bir şarkı olmalı dudaklarımda...
Ayşegül Bektaş; gökyüzünün en karanlık zamanında bile görebileceğim bir yıldız olmalı...
Dağlardan, denizlerden esen serin rüzgarlar gibi, senden gelen bir şey olmalı inanmak. Kimi gün kalem olmalı parmaklarımda, kimi gün kulağımda musuki, gözlerimde ışık olmalı. İçtiğim suda, yediğim ekmekte sana tüm inanmanın tadını duymalıyım. Her sabah ilk ışık, sana inanarak yaşayacağım mutlu bir gün getirmeli bana. İşte o zaman yokluğuna bile dayanabilirim, özlemlerim daha derin bir anlam kazanır. Seni beklerken şüphelerin o kahredici zehiri ile, geciktiğin her saniye bir defa ölmem.
Artık aşksız yaşamak istemiyorum. Seni beni unutma beni sevmeme zevkinden sonuna kadar mahrum edeceğim. Beni unutmanın acısını da, sevincini de hiç tattırmayacağım sana. Çünkü, unuttuğun zaman; yemin ediyorum yeryüzünde olmayacağım. sevilmişliğim ölüme kadar sürsün, bırak...
Kalbimin kapılarını son defa senin için açıyorum! ..Ayşegül Bektaş,,,,Senin Sesine yüreğine aşığım ben…
Murathan TurkKayıt Tarihi : 12.4.2006 12:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Murathan Turk](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/12/biricigime-3.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)