promete'den mirastı
düzenin özü
insanlık evrilmeden gelen ateşin
kül ve dumandı
karanlık yüzü...
şimdi damgalı/numaralı
bilmem kaç milyarlık sürü
kutsal çobanına yalakalık yapıyor...
-tam burada susuyor adem-
çoban öldü...
diye mırıldanıyor sonra
yerine vekalet eden
biri
bizi gözetliyor
ölmediyse madem
bu şirke neden göz yumuyor
evet evet/ çoban öldü...
öldü
ve
deste deste banknotlara gömüldü
-adem son günlerde tuhaf
doktoru paranoya diyor-
mütemadiyen konuşuyor
es verdiği aralarda
kendini kusuyor
kusmuklarına da
şimdiye kadar sustuklarım diyor
doktorrr
kumdaydı başım
ne zaman kadırmaya kalksam
dilinde dırdır
elinde bilmem ne faturasıyla
nazmiye karısı
yahut
bitmesi gereken dosyalarla
patronum nizam hıyarı
akşam sefası sürmek için
yorgun argın uzatınca ayaklarımı
sehpada bana işveli gülümseyen
hep
tv kumandasıydı...
o gün kendime kaçmayı başarıp
algı kanallarımı zapladığımda
bir baktım
hepsinde reklam arası...
bekledim sabırla
sonra pür dikkat izleyince filmimi
bir de ne göreyim
ergen olurken
okul sıraları
tek tip önlük
ve
disiplin cezası
erkek olurken
üniforma
ve nizamiye kışlası
meğer bunlarmış insanın
torna tesviye tezgahları
dedim ki kendi kendime
oğlum adem
bilmem ne sitesinde
kutucukların içinde
vasat hayatınla
ve aleve potansiyel başınla
vasati çöplerden birisin
ve büyük birader*
doğa anayı
her becerdiğinde
orgazm sigarasını
yakmakla mükellefsin
bayılmışım
acısını yeni duyduğum işkenceden
söyle doktor
hasta mıyım gerçekten
doktor sıkıntıyla baktı
bir süre misafirimizsin derken
-tam bir yıl sonra-
güneş beşinci uykusuna dönerken
ve ışığı biraz daha sönerken
adem hücresinde yakılmayı bekliyor
hala
her gün içtiği
bir avuç ilaca rağmen
aynı anda doktor
son model arabasında
mesut gülümsüyor
jakuzili
plazmalı
cennet timsali kutusuna giderken
*George Orwell (bin dokuz yüz seksen dört romanı)
Gülşen DestanoğluKayıt Tarihi : 27.11.2010 16:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!