Tamam... Bu sessizliği kabul ettim! ..
Gecenin bu haline nasıl alışırım?
Ya soğuk saatlere!
Sökerken içimi, yamaçlar gibi koparıp
Parçalanan hayalleri nasıl avuturum?
Ben
Soğuk bir demir yerine koyup kalbimi
Hadi kabullen her şeyi, artık unut!
Demeli miyim?
Hayır, söyleyemem bunu kendime.
Sus!
Ey gece... Büyük karaltılarında boğma beni.
Öldürme.
İstersen kopar yıldızını göğün
Ayı sar... Şimdi, şu an.
Tozlarında öldür!
Mevsimleri kov, kış kalsın
Gerek yok bahara, yaza!
Bir şişeye doldurup kalbimi
Kara kışına düşen aşkın, üşüyen kalpler,
Yüreği sökülmüş cansızın
Ayyaşlığı da benden olsun.
Ben
Senden içiyorum, her acıdan geçerek
Müşkülatıma... Ne olur değme.
Şerefine çekiyorum zehrini, cigaranın!
Her nefeste düşüyor tuzağına
Bekliyorum gelmeni kara kanatlarını açmış.
Toplanan efkârımı yırtacak
Aklımı kaçırsın!
Gözlerimin bebeğinde
Bir dehşet ol ki, içim kana boğulsun!
Bu sessizliğin yetti cana. Yetti artık.
Ne sen azra'sın ne ben delisiyim
Gidenlerine küsmüş bir adam
Ve sen karanlık ve ben
Biri daha olmalı! Beni sana, emanet bırakmış
Vardı biri hatırladığım
Onu sakın bana hatırlatma.
Kayıt Tarihi : 17.2.2014 23:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!