Bir kır lokantasında kahvaltı yapıyorduk. Eylül ayının ılık sabahlarından biriydi. Bulunduğumuz tepeden aşağıya doğru uzanan zeytin bahçesi ve gerisinde Ege denizinin maviliği gün ışığında parlıyordu. Parlayan sularda yavaş yavaş uzaklaşan yolcu gemisine bakıp” Bir gün gideceğim buralardan. “ demiştin. Sanki şimşekler çakmaya başlamıştı. Sanki boğazın suları donmuş, yolcu gemisi hareketsiz kalmıştı. Bunun bir şaka olması için içimden ne kadar yalvarmış, kaç yatıra adaklar adamıştım. İlk o gece yokluğunu düşünerek uyuyamadım. Sen pembe düşlere yelken açarken ben sabaha kadar seni seyredip vücudunun her hattını zihnime işledim.
Gidişinin üzerinden tam dört eylül geçti. Sana gitme kal diyemedim. Giderken benliğimi sıyırıp alacağını, arkanda melankolik bir ruh bırakacağını söyleyemedim. Günlerce hep bekledim. Bunun bir şaka olduğunu, 18.15 vapurundan ılık tebessümlerle ineceğini, bana beni tekrar getireceğin günü bekledim.
Şimdi küçük bir şehrin yalnızlığını yaşıyorum. Beynimin en karmaşık bölgelerine kadar işlediğim hayalin soğuk odamın tek pırıltısı. Alışamadığım yokluğun içimde ince bir sızı olarak kaldı. Yine bütün şiirleri sana adıyorum, senin için söylüyorum bütün şarkıları ve her yeni günün başlangıcında bir gün bir eylül akşamında yeniden bulacağım umudunu hep yaşıyorum.
Ne kadar haklıymış “Aşk ortak anılarla büyür.” Diyen yabancı…
Kayıt Tarihi : 18.12.2005 16:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Taş](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/12/18/birgun-mutlaka-doneceksin-5.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)