Birgün hayatımı yazacağım demiştim yıllar önce
Kundaktaki sabi halimden başlayıp
İlk ayakta durma çabalarımı
Anne ve babamın ellerini açıp
Gel, gel diyen çığlıklarını
Yalpalayarak geriye devrildiğimi
Beceremeyince yerimden kalkmayı
Yaygarayı bastığımı buruşuk yüzümle
Anne kucağında gülümsediğimi sonrasında
Altı yaşıma dek ana kuzusu olduğumu
İlkokul müdürünün
Yaşın küçük, seneye dediğini
Yüzümdeki ekşimeyi gören annemin
Müdür beye diklendiğini çatık kaşlarla
Sonunda galip geldiğimizi
Aman Allah'ım o ne heyecandı
Hala dünmüş gibi belleğimde
Yeni kitapları koklamıştım
Haftalar boyunca tinerci misali...
Diye yazacağım...
Sonra okumak, okumak bıkmadan
Yıllar masura gibi sarıldı birer birer
O dönemin Anadolu'sunda
Ne yol, ne araç, ne de ışık
Geceler hep benimle kavgalı
Sabah olsa da koşsam okula
Hey gidi günler, keşke hep okusam
Yaşasam o heyecanı doyasıya
Kalbim küt küt atsa, yerinde duramasa...
Diye yazacağım...
Sonrasında lise yıllarım
Aşkla ilk tanışmalarım
Sadece gözgöze, uzaktan uzağa
İlk kez tanıştım şiirle böylece
İlk kez yürüdü kalemim mısralarda
İlk kez bir araya geldi anlamlı sözcükler
Düşünüyorum da lise yıllarımı
Hangisini önce yazayım
Birbirini çiğniyor anılar öne geçmek için
Yığıldılar birer birer hayalime
Hepsi benim ama seçemiyorum birini
Nasıl sıralasam o mahrumiyet yıllarımı
Hani tabiriyle kuru ekmek, kuru soğan
Biraz pul biber, bolca tuz
Nasıl da lezzetliydi Allah'ım
Hepsi karşıdan el sallıyor
Bizde yaşadın sen diye etraftakiler
Kar, yağmur, çamur, hiçbiri
Kıramadı yaşam direncimi
Yaşama olan bağlılık inadımı
Şimdi tatlı birer anı oldular
Her gece seviyorum onları teker teker
Okşuyor ve canlı tutuyorum
Ne kadar da yakınlarmış meğer
İşte bu yüzden çıkardım onları vitrine
Bilmeyen, yaşamayan, duymayan var ise
Buralardan geldik bizler
Bu memleketin hamuru böyle yoğrulmuş
Yük arttıkça kuvvet de artıyor
Halbuki realite ters orantılıdır derler
Ama biz farklıyız, acılar sertleştiriyor insanı
Benim güzel anılarım
Hep canlı, gülümseyen anılarım...
Diye yazacağım...
Ya sonrası?
Üniversite yıllarım başlıyor
Ana bağrından büyük şehire göç
Hem de ara bağlantısız, alışmadan
Alıştırmadan, bir anda, şappadanak
Bir de baktım, koskoca anfideyim
Yeni heveslerimle tanıştım
Gençliğimle kol kolayım
Memlekette iç savaş, ortalık toz duman
Göz gözü görmüyor, bir kargaşa sormayın
Nice dostum can verdi sebepsiz
Hala yanıyorum dostlarıma
Alışamadım yokluklarına
Gülümsemeleri kalmış aklımda yalnızca
Bağıra, çağıra bitirdik bu okulu da
Asıl şimdi başladı hayat okulu
Tek olmaktan sıkıldık artık
İlla evleneceğiz ya
Denedik yıllarca evcilik oyununu
İşte çocuklar, yeni heyecan dalgaları
Ama ilave yeni dertler, sıkıntılar
Zorluklar tutam tutam
Hey gidi hey!
Bu nasıl iştir anlamadım
Daha çocuğuz derken
Birden çocuk sahibi oluverdik
Oysa ben hala çocuk kalmak istiyorum
Ne mümkün
Alacak, borç, iş, ekmek, aş, senet, çek
Hadi bakalım al sana uğraş
Bütün duygulara çin kilidi vurduk
Açılıp ta güzellikleri vermesin diye
Birde baktım ki yaş kemale ermiş
Ak düşmüş saçlarıma, kar yağmış yıllarıma
Üstüne üstlük acılar, üzüntüler tepeleme
Kreması oldular hüznümün
Ye ye bitmez, bozdur bozdur harca
Kim mutlu olmuş ki ben de olayım geçmişten...
Diye yazacağım...
Ama dostlarım dinleyin hele
Şu muhteşem dizeler var ya!
Yetişti imdadına kuruyan duygularımın
Meğer ne de sıcak bir yuva varmış
Antoloji denilen anavatanımda
Satırları dizebilen herkese tapusunu veriyorlar
Ben bu güzel şartı öpüp başıma koyarım dostlar
Nesini anlatayım gayri geçmişimin
Nesine yanayım kaybettiklerimin
Nesine yanayım yangınlarımın
Elimde ne varsa ona bakarım artık
Huzur değilmidir ömrümüzce kovaladığımız
İşte hemen bir tıklama mesafesinde...
Diye yazacağım...
Artık çıksın üzüntüler hayatımdan
Artık çıksın yılgınlıklar hayatımdan
Artık çıksın riyakarlıklar hayatımdan
Artık çıksın maddeyi sevenler hayatımdan
Ben burada çok ama çok mutluyum
Bulmuşum, sarılmışım sıkı sıkıya
Bırakmam, koyvermem bir daha sevgi dalını
Hep dizeler, hep güzellikler
Hep duygu okyanusu alabildiğince
Karanlıklar yok artık hayatımda...
Diye yazacağım...
Ama! ! ! !
Bir daha yazmayacağım hayatımı
Kalemim ağlar, küser bana dizeler
İçim gülüyor artık dostlar
Ruhumdan hüzün kanatlandı artık
Bolca aşk ve sevgi var yüreğimde
Öyle bir kök salmış ki derine
Duygularımla besleniyor sevgi ağacım
Tüm bedenimi sarmalamış ağ gibi
Benden mutlusu yok artık bu alemde...
Bir daha hayatımı yazmayacağım artık...
(22.08.2005)
Burhanettin AkdağKayıt Tarihi : 23.8.2005 05:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kalemim ağlar, küser bana dizeler
İçim gülüyor artık dostlar
Ruhumdan hüzün kanatlandı artık
Bolca aşk ve sevgi var yüreğimde
Öyle bir kök salmış ki derine
Duygularımla besleniyor sevgi ağacım
Tüm bedenimi sarmalamış ağ gibi
Benden mutlusu yok artık bu alemde...
Bir daha hayatımı yazmayacağım artık...
Siz hayatınızı yazmasaydınız bizler sizi bu kadar güzel tanıyamıyacaktık.
Dilerim bundan sonraki hayatınız hep dostlar arasında sağlıkla ,sevgiyle sevinçlerle geçsin.
Kutluyorum kaleminizi.
TÜM YORUMLAR (4)