Canım anneme
İlk, ellerine kına yakıldığında yanmış yüreğin,
Anacığın da aynı sen gibi…
Ve şimdi ben; kınalı ellerim, telli duvaklı gelin.
Ninniler, öpücükler, uykusuz geçirdiğin geceler,
Gıdıklanırdım; martıların dokunuşlarından,
Karabatakların gagalamalarından,
Gülerdim elimde olmadan saatlerce,kimse karışamazdı bana!
Kayalıklar arasında saklambaç oynardım saatlerce;
Balıklarımla,böceklerimle vede ismini bilmediğin deniz kızlarımla,
Vapur bacası sigaram olurdu;
İnanma küçüğüm masallara,
Bu koca şehirde herkes, parmak çocuk
Gündeliğe giden komşunun kızı, Sinderella
Ve bu koca şehir; Doymak bilmeyen aç kurt!
Ne masallar ne sevdalar tüketti bilmezsin...
Her bankında bir umut,
Ne vakit dünyaya geldiğimi sorsam:
Kiraz zamanı der dururdu anam.
Hava çok sıcakmış…
Sırtında ben,sepetinde kirazlar çalışır dururmuş.
Benim diyebileceği,bir ben varmışım ellerinde;
Benim diyebileceğim bir kiraz fidanı dikmiş tarlanın orta yerine.
Kafam kıyak,
Seni içtim birbiri ardına bu gece...
Dibine vurmak istedim hayatın,
Bitiremedim!
Ben komşu bahçelerinden meyvalar çalarken;
Meğer akrep,yelkovana aşıkmış.
Güç yetiremediklerime karşı beklerken büyümeyi
Zaman, aşkın koluna girip unutuvermiş beni.
Misketlerim gibiydi hayallerim; Rengarenk,ışıl ışıl, çeşit çeşit
Geçen her bir yıla berdel edivermişim birini...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!