Birey
Meselenin tam kaynağına işaret edilir ise insanlar telaş içinde kaçışırlar! Bunun nedeni gerçeğin gücüdür! Gerçeği görmeye tahammül etmek kolay olmaz! Genel olarak insanlar gerçekten kaçarak teselli bulurlar, bazı da üzerine gidiyorum sanarak yanlış yöne giderler! Gerçek hep ortada bulunur yani merkezde! Merkezde ise “Ben” var! “Bir ben var benden içeri” başka yok! Tek “Ben” var! Gerçekten kaçmak için “Koyun sürüsü” olma eğiliminde olurlar! Sürü de olsalar sonuçta sürü başının tercihini kabullenmiş olurlar! Evren sürü başına ayrı sürüye ayrı davranmaz tercih baştakine göreceli yapılmışsa!
Birey, lokomotiftir; vagonları çeker! Lokomotifi başkası çekmez! Yani ya bireysin, ya koyun! Ben, birey olmayı seçtim; koyun olmam! Yani lokomotif çekilmez, kendini ve vagonları çeker! Herkes kendi tercihinin sonucunu yaşar, başkasının tercihine razı olan da bilsin ki razı olduğu her ne ise onu bulacaktır! Bakınız aşk konusu da bireyseldir! Bu konuyu ilişkilere meze yapanlar, sarhoş sofralarında aşkı kaybedenlerdir! Bakın o riyakar aşk sözü edenler, şikayet edip duruyorlar! Nedeni şu; aşkları sadece ilişki maksatlı bir aldatma idi, bunun karşılığı olan çirkinliği görünce de başlıyorlar feryada! Bu nedenle aşk, onları isyankar ve mutsuz ediyor; oysa aşk, insanı mutlu edecek bir araçtır! "Mutlu aşk yoktur! " diyen şair de aşkı aşamamış o dönemde; ileri aşamada aşmıştır elbet! Birey içinde yaşarsa aşka bir sözüm olmaz! Yani aşkı eline, yüzüne bulaştırıp; etrafa aşkının salyalarını dökenler, aşkı aşabilirse yaşadıkları da boşa gitmemiş olacak!
Ben aşkın ileri aşamada aşıldığına şahidim! Yani arif aşkı aşandır! Ariflik yolunda aşk ile yananlar, son aşamada aşkı aşarlar! Bu kişilerin ilk yazdıklarıyla son yazdıkları kronolojik sıralanır ise bunu görebiliriz! Yani yolda aşk ateşinin yakması, arif aşamasında sona erer! “Hamdım, yandım, piştim! ” son aşamada aşk da aşılmıştır! Marifet aşaması, arif makamı yani fert makamı, birey makamı! Birey olunca da Yunus gibi ne Cennet sevdası kalır ne Cehennem korkusu! Birey, fert, arif olan için “Ben” de O’dur! Ben ve O diye de ayırmaz! Tercihlerinin de ardında mertçe durur, kıvırmaz!
Andıkça
Ne zaman seni düşünsem içim ürperir,