bir avucun buğday tanesine
sıcak ve içten dokunuşları
en masumane duygularla umut olacakken
serçe kuşlarının yüreğinde
bir haylazın acımasız zevki kanat çırptırır
bir anda zamana karşı…umutlar
bir düğüm olur ki
kördüğümlerin en çözülmezi.
serçe kuşlarıdır…henüz doğan binlerce bebek…
bir lokma ekmek
bir sıcak çorbanın masum tokluğu
bebeğin anasının memesinde
olmayan sütüne muhtaçlığı
güneş kadar gerçek ve güneş kadar çıplakken
gecenin kör karanlığında
neonlarda; en şuh…
en kadın…
en kadın ötesi
çıplaklıklar…
gözümüzün içine baka baka
ihanetin en cüretlisini
koyarken… Altın tepsiler içinde önümüze
erkekliğin kitabı yazılır
kadehlerde dondurulmuş buzdan kitabelere
ne dokunulabilir
ne de düşü kurulabilir…
gerçek yaşam…
keskin dönemeçlerle çevrilmiş…
her yolda
binlerce felaket…
altın tepsiler içinde sunulur
çoğunlukla en şaşaalı davetiyelerle…
düşersen içine tüm masumiyetinle
aldanıp da
her şey çok geç olabilir
düşünmeli
labirentler içindeki kobay farelerini…
çare bulmak için çaresizliğe
çaresiz bırakmak değil midir bir canı?
çaresiz bırakmak değil midir insanları?
gecelere yol alırken gemiler…
birer birer söndürmek deniz fenerlerini…
Kayıt Tarihi : 4.1.2007 08:48:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Reşat Karabağ](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/01/04/birer-birer-sondurmek-deniz-fenerlerini.jpg)
keskin dönemeçlerle çevrilmiş…
her yolda
binlerce felaket…
altın tepsiler içinde sunulur
çoğunlukla en şaşaalı davetiyelerle…
düşersen içine tüm masumiyetinle
aldanıp da
her şey çok geç olabilir
düşünmeli
labirentler içindeki kobay farelerini…
çare bulmak için çaresizliğe
çaresiz bırakmak değil midir bir canı?
Yürekten Tebrikler Güzel dost.
Harika bir çalışma olmuş.
Kaleminize sağlık.
Duygulu bir yürek ve ondan doğmuş
Mükemmel bir şiir.
Saygımla,
Delibal…
TÜM YORUMLAR (1)