Bir yanın Barak çalar, öte yanın Urfa havası;
Bağrından Fırat çağlar, zılgıt tutar Birecik.
Sıra gecelerinde kurulur çiğ köfte sofrası;
İsotun yakar, aşığın ağlar Birecik.
Fırat’a hem ağıtlar yakılır, hem de türküler;
Her çağda anısı vardır, söylenir öyküler;
Nice canlar almış, yok iken köprüler;
Şimdi barajıyla, ışığın sağlar Birecik.
Asırlar öğüten surların biçare;
Tarih kokan dört kapından, üçü virâne;
Kalen ise, yıllara okur meydane;
Zaman akar, taşın yosun bağlar Birecik.
Köprün, doğu-batı arasında uzanır;
Vasıtalar üzerine inci gibi dizilir;
Hasretlik yaş olur, gözden süzülür;
Ayrılığın, yürek dağlar Birecik.
Kelaynaklar, kayalıklarında barınır;
Huzuru sende bulur, tehlikeden arınır;
Soyu tükenmeden, korumaya alınır;
Baharda festivalin, neşe çağlar Birecik.
Fıstığın, Nizip ile yarışır;
Zeytinin, bağlarına karışır;
Servilerde kumruların oynaşır;
Balcan kebabın, şişi yağlar Birecik.
Nehir boyunca serpilir evler;
Ay ile güneş, suda ışıldayan devler;
Gerçek dostluk, kardeşlik burada derler;
Forumunda, Akeylerin gürler Birecik.
Biriciksin, 23.03.2008 Pazar
İnsancılsın,
Rengârenksin,
Eşsizsin,
Canımsın,
İlgimsin,
Kelaynaklımsın...
Kayıt Tarihi : 8.5.2008 14:05:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
7-8 MAYIS 2008'DE 22.BİRECİK KELAYNAK VE ÇEVRE FESTİVALİ MÜNASEBETİYLE BİRECİK FORUMU TARAFINDAN DÜZENLENEN EDEBİYAT VE ŞİİR DALINDAKİ YARIŞMADA 2.OLMUŞTUR.

TÜM YORUMLAR (1)