Şimdi sence biz gelmedik mi zora,
Özvatan Anadolu’da bile diaspora.
Bırak ekmeği bulamadık buğdayı bile,
Karnelerle kuyrukta bekledik, gelmedi hediye.
Annem çikolatamın yarısını aldı da şaşırdım,
Ben ana bana çikolata yemez sanırdım.
Devşirme köpekler yine yolunu buldu,
Dini kadastro edip sattı behiştten tapu.
O vakitler ülkemin gençleri kaplumbağa,
Yumurtadan çıkan hayatta kalmak zorunda,
Siyaseti sorarsan cehaleti yüzle çarp,
Dirayetse eli kanlı bıçaklı birkaç kasap.
Şimdi sence biz gelmedik mi oyuna,
Ayıp değil mi mumla asker edilen koyuna.
Bir yanda dokuz yaşta gazi; Nezahet Onbaşı,
Diğer yandaysa koca bekleyen kartaloz bacı.
Bunlar yetmez gibi birde bölünme başladı,
Milyon dergah kuruldu, her birinin de başkanı.
Dava yolunda yürüyüp düşman edindi kendine,
Birliği unutup öz edindi zat-ı aline.
Ne festi ne de şapka bizi bir tutan,
Beraber yaşadı burada Tevrat, İncil, Kuran.
Âdem ile Havva burada yaptı düğünü,
Kim çözebilir şimdi bu kara düğümü.
Şimdi sence biz düşmedik mi kuyuya,
Haset mi hasret etti Züleyha’yı Yusuf’a.
Fatihler olabilse eğer Orhan’la beraber,
Bırak İstanbul’u dünyaları fetheder.
Kayıt Tarihi : 25.5.2020 10:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"ESKİ HAL MUHAL! YA YENİ HAL YA DA İZMİHLAL!"
TÜM YORUMLAR (1)