Gençlik yıllarımdı. Baba parası ile açtığımız işyerinde, bir toptancı esnafı ile sohbet etmekteyiz.
Gençlik dedim ya, konuşmalar oldukça üst perdeden haliyle. Söze başlıyorum, "hasbelkader yetkim olsa" diyerek ve ekliyorum günün aktüeliyle ilgili projelerimi.
O zamanlar yanımda olan biraderim, hemen taşı koyuyor gediğine! "Allah da, bu millete acıdığından sana yetki vermemiş ya" diyor.
Birinci hatira bu gelelim buçuğuna;
Bu sefer işçi olarak çalıştığım atölyede, yukarıdaki hatırayı anlatıyorum. Aynı yerde çalıştığımız enişte bey soruyor; eee sonra? Hiiç diyorum. Enişte kızıyor hemen ve "Remzi, sen durup dururken bunu anlatmazdın" diyor.
Dostlarımızı da kızdırmayalım en iyisi, anlatalım meramımızı.
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta