Birbirimizi Bu Kadar Büyük Severken

Fatma Avcı 2
226

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Birbirimizi Bu Kadar Büyük Severken

Birbirimizi Bu Kadar Büyük Severken

Biz kaybolmuş adresin sakinleriydik. Kanayan gecelerin efkârında geçmişin satışındaydık. Bedeli ödenmiş suskunlukların hesabını veriyorduk kilitli dudaklarla.

Ustaca saklanmış maskeler ardında hayatı sevmeye çalışanlardandık. Alaca karanlığın çöktüğü yüreklerimiz aydınlığı unutmuştu. Yaşlı yorgunluğumuz ve yalnızlığımızı sırtlayıp, hayat kırıkları üzerinde yürüyorduk. Kesilen ayaklarımız değil yüreklerimizdi.

Yüzümüzde sahte gülüşler, küçük mutluluklarla hayata tutunmaya gayret ediyorduk. Gözlerimizi kaplayan sis perdesi şiddetli rüzgâra rağmen aralanmıyordu. Birbirini seven iki yüreğin sessiz ritimleri duyulmuyordu. Suskunluğumuza sarılıp kaybolmak için gayret sarf ediyorduk.

İçimizdeki boş sokaklarda hüzün şarkıları yankılanırken özlem pınarları yosun tutmaya başlamıştı. Yüzeye çıkmaya çalıştıkça kayarak yeniden derinlere batıyorduk. Birbirimize sunduğumuz yüreklerimize henüz güneş doğmamıştı. Hayat bizden aldıklarını vermemek için direnirken biz yalnızlığın ıssızlığında kayboluyorduk.

Aynı denizin farklı sahillerine vuran dalgalar gibiydik. Aynı nameleri söylüyor, aynı besteyi yapıyorduk aynı kalp atışları içinde birbirimizden habersiz tutunmaya çalışıyorduk hayatın çarklarına.

Başkalarının yaralarını üflerken kendi acımızı unutuyorduk. Güzelliklerin tam ortasındayken dik yamaçlardan yuvarlanıyorduk. Aldığımız yaraları kapatmak için başka bedenlerden, başka ruhlardan medet umuyorduk.

Ellerimizde eski sevdanın kanları dururken yenilerine tutunmaya çalıştık. Gözlerimiz titremeden başka bakmaya çalışıyorduk. Nabzımızda özlemlerimiz atarken ayrılıklar içine birbirimizi saklamaya çalıştık. Birbirimizi bu kadar büyük severken.

Bir ömürlük sevdalar yerine anı yaşamaya çalıştık. Yarınların belirsizliğinde adım alırken gün içinde yılı yaşıyorduk. Cümle boşluğunda ki hayatta.

Yetim kalmış sözcükleri yüreğimizin derinliklerinde okşuyorduk. Bedeli ödenmiş suskunluğun faturası henüz kesilmemişti. Yalnızlığın gecelerinde, kâbustan uyanan çocuğun titremelerini yaşıyorduk. Çaresizliğin köprülerinde yalpalayarak yürürken yaz sıcağında yüzünü okşayan imbat esintisi gibiydi nefeslerimizin buluşması.

Kilometrelerce uzaktan harflerin buğusunda tütsüleniyorduk. Bazen sözcükler acıları sarsa da, kabukların altındaki yarları görebiliyorduk. Hüzün ve kin kuyularında bekleyen gramlık sevgiler, burnunun dikine giden hayat iç çekişmelerimizin ayaklanmalarını bastırırdı.

Konaklamak istediğimiz yürekler geçicide olsa açtıkları kapılarında, başodada konuk etse de, hep gitmeler bizi çağırırdı. İşlenmiş bir suçun kaçaklığında cezamız kesilmemiş, henüz infazımız verilmemişken.

Tek bir toz zerresinde bile hala birbirimizi düşlerken birbirimize ait ne varsa ömrümüzde kalan kırıntılarla avunurduk. Yağan yalanlar yalnızlık ağacımıza can suyu olurdu, aşkı günah sayan dillerin dilinde.

Kalbi paslanan sevdasız kalplerin dergâhında silahsız silahşorun ruhun derinliklerine boşalttığı şarjörün yankıları dağılırdı geceye. Şiirin mısraları arasındaki duygular yürek duvarlarına çarpardı, Eski yaraları kanatırken yürek hala yaşamaya direnirdi.
Bir kez daha yanmayacağım aynı acıyla ve bir daha ıslanmayacağım aynı yağmurla. Aşk belasıyla ıslanırken gözlerim ölümün acısını bile duymuyorum. Yüreğim acılara hükmetmeyi öğrendi, acıları gömmeyi de.

Yılların geçmişliğine dokunsak, maskeler ardında ki gözyaşlarımızın dinmesine sebep olur mu dersin?

03.05.2012

Fatma Avcı 2
Kayıt Tarihi : 5.5.2012 23:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Yılmaz
    Mustafa Yılmaz

    Bizi anlatan her cümle eksik...



    Bizi anlatan her cümle eksik, bizlen yaşayan çabuk gidiyor, bizim dediğimiz şarkılar çok kısa, sevdim derken ömür bitiyor, bu acı bize çok fazla derken bir yığın, bir yığın daha geliyor üstümüze, yeter artık dedikçe sesimiz ya boğuluyor ya da feryada dönüşüp dağlardan yankı olup dönüyor, ben şaştım bu hayatın çilesinden, ne söylesem yüreğimi deliyor veya sevgi ağlıyor, bu dünyadan başka iş mi yok ki her hareket üstümde eriyor, en iyisi boş veriyorum artık çilenin acısına, boş veriyorum nefesin sesine...

    Yine de korkuyorum arkamdan belki bir ağlayan çıkar ki zaman geliyor ona da boşveriyorum...

    Mustafa Yılmaz

    ant+10

    Cevap Yaz
  • Bilal Özcan
    Bilal Özcan

    dolu dolu kutlarım muhabbetle

    Cevap Yaz
  • Yaşar Aydın
    Yaşar Aydın

    harika bir calismaydi..yüreginize saglik..tebriklerimle

    Cevap Yaz
  • İlhan Koruyucu
    İlhan Koruyucu

    Tek bir toz zerresinde bile hala birbirimizi düşlerken birbirimize ait ne varsa ömrümüzde kalan kırıntılarla avunurduk. Yağan yalanlar yalnızlık ağacımıza can suyu olurdu, aşkı günah sayan dillerin dilinde.

    Yüreginize,kaleminize sağlık üstadım,selamlarımla.

    Cevap Yaz
  • Tayfun Bulut
    Tayfun Bulut

    muhteşem bir yazı..yürekten kutluyorum..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (9)

Fatma Avcı 2