Birbirimizi anlamamız lazım-Garip Çoban ...

Engin Demirci
975

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Birbirimizi anlamamız lazım-Garip Çoban Sıradışı-www.beyazrenkler.org/forum

-Deneme-Makale

----------------------------------------

Yaşam denilen serüven alın çizgilerini kalınlaştıran deprem acılarınıda unutarak, zamanla çoğalan keşke'lerin içe biriktirdikleriyle anlan kazanıyor biraz da, varolan bağlantılarımız insansız Geçmişe atfettiğimiz anlan gelecekten beklentilerinizi de belirleyen garantisiz yaşamlar sunuyor mevsimler
Aslında bitmeyen bir sorgudur bu, bunun adı dua Yaşam gurbet sohbetleriyle, yaşamdan öğrendiklerınizle inersiniz kendi derinliğinize kendinizden habersiz Sağlam bir yol tutturmuş olmak için, geçmişiyle sıkı bir hesaplaşma ve kendini anlama çabası içinde doğa, insandan gelen belalara sabretmeyi öğreniyor

Ne zaman yollara düşsem dağlar, ağaçlar küsmüş duymuyorumdum

Ne zaman çok sevmişsek bencilliğimizi duyamadık kuş seslerini, şehrin gürültüsünden sevgilerimize çığlar düşmüş Yanlış yollardan geçerek, kartal yuvalarında, koyunların meralarında suçlar işlemişiz Ne zaman yollara düşsem küserdi kalbime gözlerim, yaprak dökümünün ardından yaşanan hüzünleri soruyor duygularım Ne kadar çok sıkıntı çekiyor nefesim, birinci nasihatını hissediyor bedenim Ölçüye sığmayacak kadar hormonlu, karmaşık, karışık hayat karşısındak yenilgim Muhasebemin güzelliğine de eriyor seller aklımdan aktıkça O güzelliği keşfetmek için büyük bir varsıllıktır yerleşim yerlerini hayvanileştiren insan halleri

Yenilmek her zaman kötü değilmidir?

Ne zaman yollara düşsem küserdi kalbim, ne tarihte, ne güncelde sığınacak bir mekân kalmamış yüreğime Öyle ya, eli yüzü sarkan bu insan, hayatın anını yaşadığını hala anlamamış İlişkilerininde yalnızlığın kol gezdiğı hayalet tanrılarının egemen dünyasında muzaffer olmak da bir kazanç olmasa gerek Bu yüzden mi, duaya gönül dudaklarımız utangaç Hüznünü yaşayacaklarımız, yaşamın hep yoksunluk yüzünü zikrediyor Tanımak, acıların zembereğinden bir gül fırlatıp bir kez içenin aşıkını aradığı uzaklara düşmek kimi zaman sitemli taşlamalara sevk eder işitince sevgilinin sesinde seugiyi

Öyle bir çağdır ki geçilen, geçilmekte olanlar keçi yolundan daha zordur

Ne zaman yollara düşsem küserdi kalbim dilime İyilik sinsi gülüşlü sokak çocuğu artık Yerlerini terk edenler, düşleri de yitmiş, geriye yaşanmamış safi aşkların burukluğu kalmıştır Boynu bükük kalmış gözlerimiz Acıtan bir vazifedir bu halim Sığındığım gecenin yıldızsız suratıma bakmasında panzehiri ay oluyor
Kötü olan mevlamızın emrinde olanlar olarak gördükçe sis bürüyor aynı topraktaki mezarları Işıltıcı gelecek ellerinden kayıp gidince yeniden insana dônen insan, o fırtınanın enkazında yeniden insanı tanımlamak için doğal felaketleri bir tema olarak görmesimi lazım gözlerimiz
Nefsiyle başbaşa kalmış olanlarda, yenilgiden arta kalanlar sevgisizlik

Ne zaman yollara düşsem küserdi kalbime sözlerin hikmeti vakt-i şeriflerde Ben o divandan karanlığa gül-i gülizardan kaçar gibi göçmek istiyordum Bu yaşamda hep aynı yerdedir bismillahsızda uçurum Hepimiz hata yapmaya devam edeceğiz, nefsü şeytanımızın yaptıkları affetmeyecek bir doğamız var

Keyif çatan biri miyim?
Yoksa ötesini düşünmeden göçe kışkırtırıyor usa bürünmüş dualarım Sevgilinin dualarına karşı koyamıyor yok edici hamlelerine katlanıyor ruhum feyzlendikçe Bu vazifem kaç sürgünde, keşke o güzellik benim yüreğimi de güzelleştirse üstüme üstüme gelen acılarla Gün gelir birileri anlar, bunca acı her yüreğe çok gelir

Dudaklarımsa biraz utangaç, söyleyemen gömlüme sırrı düşenleri öğrendiklerimle, arındırıp nurlandıran hüzünlü bir sesteyim Pardon kimi deli desin, bir bedende iki can olmakta bu gönül Aynel yakinde güzeldir, berrak bir gökyüzü arıyor ötesini düşünmüyorum Aman Allahım medet istiyorum yaşamın kıyısında kendime bıraktıklarımdanda çok şeyler öğreniyorum Hayatın imgelerinin anlam derinliğinde kendimi yitiriyor uzun uzun bir dille, yaşamın yüzünden geçip giderken kabrimizde bekler muhabbet eri İltifa etmiyor içerik, biçem duada ahengini kuruyor akıbetimde ne zaman yollara düşsem küserdi kalbim bir kadeh uzatanın arz ettiği aşıkın feyzinde efsunlu bir ses

Basitliğin güzelliğinde kimseler silmiyor gözümün yasında tükettiklerimde sevgilinin en yalın halleri Ama benim cemalini görmek için çok güçlü bir yaşama içgüdüm var anda Hayatın sessizliğinde sömürüye ortak değilim Sağ kalmaya, tökezlemeden dolu bir övgüyle aşkın kanatlarıyla bu yolculuk ne zaman biter Sebepsiz bir öfkenin nesnesi olmadan, garip başım bu sevdayı çeke geldi, çeke gider Dost koynuna yüreğimin geçmesi gereken kaç kapı var? Sadık olanlar dururlar sözünde, bu yüzden bu gözler dost yüzünü arar Bir eksikliğin, çevresinde dönüp durduğum boşluğun farkındayım Muhabbeti aşka bir ruh uyanıyor teşrif etmeseydi duaları sevgilinin kalbime

Zor olan anlamlı bir cümle kurmak, cümlenin sonuna noktanın anlamında vücud bulmak için yazıyorum Cüzi kaldı harfler, incitici ama eninde sonunda önemsiz ayrıntılar kadrini bilmez nar-ı aşkta sessiz sedasız duaların talep kıldıkları deli divane Derin şeyle söylüyor, arz-ı cemalinde yitirdiklerimi şevk ile çıkartmak için bir demimiz Her katresinin gıdebildiğim kadar uç noktalarına gidiyor zahidliğim Ahuzar eğlencemızin mitini yeniden yorumluyor duada pervanede rağbette dide-i cananımız Korumaya çalışmadım sureti, yarın suretini gördük bir kere arkasına döndüm ruhumun
Ve sırrında nazar ediyor Kendi ölümüydü, daha doğrusu gösterdiği cemali hiç kimseydi

İştiyaktan yanan canımda hayatın sessizliği ta ezelden Çekip çevirenlerin susması tutarlı değil mi? Yalnızca kendisini yanmada pervaneler oraya çağırıyor Suretimizde harabımla, ancak şimdi, aynı yolu, gerisin geriye lutfediyor dua haset edenlere inat mücallem ruha nefes nefes hayata doğru izlemenin vakti geldi dönüyor aşıklara can verenlere teslim oluyorum Savaşımda bu da bir günden ötekine olacak bir cezbe bir şey değilmiş

Bu hatamı sen bağışla, çünkü uyandığında dünyadan ruhun, onüçharfle alnındaki besmele bendim efendim Bu divanın tertibiyle suretinden bahçesine yürütende o cümle çok anlamlı hayatın sessizliğinde hay ediyor aşkımın mahreminde sırrı

Sonsuzluk kervanına tek secdeyle sizde katılın Sözcüklerin kapatamadığı uçurumun bu sezgi beni götürdü Ben, yazmakla ötekini iyıce birbirinden ayırdım artık, bu ikisinin birbirinden çaldığına inanmaya başladım dertlerimi deştikçe Dil yanmazsa öteden seslenen keşfettiğimi sanıp henüz hiçbir şey bilmediğimi neden ama sonra anladığım sevgiyi, aşıklık içime şimdi bana sevgilinin dualarının değdiği zaman çok derin şeyler söyler oldu geceler efendim Bu soruyu formüle edebildim şerhlerle İnsan hangi sesleri duyarda duygularını yetiştirir efendim Hizmet eden dualarla geceler boyunca duyduğum ve izlediğim sesler hem benimdi, hem de değildi çünkü

Belki de olmak için bu son adımı atmam ve diğer sesleri duymam gerekiyordu seviyelerimde O cümle çok anlamlı, çünkü ölümün nereye varacağında çok vazgeçilmezimiz var büyük bir gizem ruhumuza beden Sonsuzluk mu mutlak ölüm mü? Cevap verirsem, yine öyle bir yolculuğa benziyor, hem kendinden uzaklaşıyorsun, hem de gecede nereye gidersen git kendine varıyorsun
Acıdan tatlıya bir öyküye ne kadar dalarsan kendi sesini duyuyorsun ya da kendi sesinin ne kadar diplerine inersen, huzura giden yolda vardığın yer tam özgürlükte herkes gibi konuşmaya, herkesle konuşmaya başlıyorsun artık, ruhun merhabasında ben, kendi hikâyemizi yazıyorum ölümümüze doğru bir kapıdan

Hayat hakkında anlamlı bir şey söylemek, insana ömür boyu eşlik edecek tek bir cümle kurmak, tek bir imge bulmak harfler arasında, işte bu zor Biz olmayanı işaret ettiğimiz an, onu dilsiz bir nesneye, raihayla dualarla bizi tanımlamak için var olan bir şeye çevirdiğimizde birbirimizin sesiyle konuşan ben ve dünyada gasp ettiğimiz hakları zaten yokmuş görünüyor

Nasıl örtüşüyor bu iki durum?
Bu duruş da ötekini anlamaktan geçiyor Şöyle de diyebilirim, aşkı hak edip etmediğimi bilmesem de sevgilinin kadrini bilebilirim Önemsediğim biri kalbimi tırmalayan dualarla, onu görünce aramızda bir mezartaşı kadar her şeyinden gurur duydum

Aslında epeyce geç kaldıklarım ayak sürdüklerimin kalıpları içinde kalan, yalın tutunmayanların öyküleri Ama ôncelikle bu sesi sonuna dek izlemem, sözcüklerin sallandığı boşlukta dünya çölünde oturanların şems'leriyle yüzleşmem gerekiyordu Maskelerini hep yeniden ben kurmacalarıyla ne denli karışık olursa olsun, yeterince emek verirse buna hal derler Her şeyin üzerine kendi yüzünün yarım yamalak manalarındaki suretlerde, lekeli yansıması vurur
Kendi benliğimden, geçmişimden, tarifimden bağımsız İtirafı bu harflerle bir ehlini bulup bir cümle kurmak, biri ben iç içe akan, biri aktıkça sünger gibi dualarımı emen sevgili sesiyle konuşanda dönüşen biz

Pek çok şey, iç sesinizi ya da ruhumun sessizliği size seslenirken neye kıymet veriyor Bana layık olmayanı elbet biliyorum Elimden alıyor sanki tuzak kuranlar ne kadar hoyrat, hususi merhametimi ararken Ama korunaklı elbette sevgi, ama geçici kimliğin dünyayla aramızdaki mezartaşı gibi iltifat eder halde suret ehli, mana ehli o seçkide bir başka açıdan Sen kimsin ki böyle bir şeye kalkışıyorsun diyor onüçharf
Korku hissettiğin zaman bil ki, kendini aşmak üzeresin, ama geceleri, yalnız başıma, boş beyaz kâğıtlara bakarken, acıyla, tökezleye tökezleye, bir cümleden ötekine geçmeye çalışırken, hiçbir alkış, tek bir sigara kadar yardımcı olamıyor bana doğrusu

Kendini ifade ede(bile) nin sandık odasıdır onüçharf Bir başka açıdansa, yolundan şaşmaması için harflerin
Veda ederken bir yürek uyanıyor
Göz göre göre, sömürüye ortak olanlar ölümle randevulaşamıyorlar Onlar zamanda saatleri ayırmayıp anda yıldızlar gibi manzara-i umûmiyede dip dalgasıdır sevgiye Sizleride hiç okumamış insanlar tarafından özgüveni kısır çatışmalarla kendine zulmediyor, nasıl görünüyor?
İster istemez bir öfke biriktiriyorsunuz Yabancı bir dile çevrilmiş aynadaki öteki, size böyle payeler getiriyorsa sevgi siz güçlü bir dil öğrenmelisiniz Düşünceleriniz fukaralaştıkça, uçurumlarınızı hesaplamadan yaşıyorsunuz

Orjinal üslubunuzda dua varsa, dedikoduların kördüğümündeki bu zehirden ruhunuzla arınıyorsunuz demektir Kısacası, bunlar beni daha iyi ben yapmaz, öfkelendirmez, yüz çevittirmez dünyadan, haykırır, fırtınalar kopartarak yarınları güzel olan bir insan yapabilir Güme gitmiş olur, yüreğiniz yanıyorsa yalnızlığa inat, paylaşma ve karşılıksız verme isteği ile ne vermek istiyorsunuz sevginize?

Aslında hiçbir zaman bitmeyen, her harf, cümlede yeniden başlayan bir soru onüçharf İnsanın, kendini araması, ayrılmaz parçası sevgiye aktarmasıdır En dürüst tutum bunu itiraf etmemiz olacak ki, bu duruş ötekini anlamaktan geçiyor Duaların tılsımını, gücünü hissederek, Bulduğumda! kendimi anlatıyorum
Dünyayla kendi varoluşu için hesaplaşmada, oysa kendine ne denli uzun bakarsan, başkalarını görüyorsun, duaların dalgasıyla, gönül gözlerinizi dışarıya çevirdiğinde, kendinle yüz yüze geliyorsun Bakışın yeterince çıplak ve derinse gece yıldızlara uzun bakışın tamamlanmış bakış ise eğer aşka duruşunun olmaması zaten imkânsızdır Dost erenlerin kendi acılarını sözcüklendirmeye çalıştığı anda dualara muhtaç ruhların çığlığını duyarsınız
Bundan korkan biri benim diyorsanız, sokağın, kentin, gecenin sesine gözlerinizi kapatıyorsanız
Sorgulayamadığınız kavramda zaten yoksunuz dünyanın çığlığında yalnızlık kapanına düşmüştür kalbiniz

Sizce sevgi hayatınızda nerede başlıyor?
Şöyle de diyebilirım, kendisiyle göz göze durmayı beceremeyen biri uzun süreli hafızasını kullanmıyor Gelişen teknolojide bir başkasının acısını görenler kısa süreli hafızasını kullanmıyanlar duaların çağrısını duyanlar Bütün acıları sahiplenmek, sahiplenerek dönüştürmek isteğimizde güçlü hafızayla güçlü kıldığımız sevgiyle bizi tanımlamak için var ruh Dağınık duygular düşman olarak herşey bir düşte akıp gidiyor
Eh, ne yapalım, bir zamanlar unutamadıklarım, şimdi hatırlıyamadıklarımız Huzurunuzdan ayrıldıklarınızda kendimize şefkatli bir yuva, sığınak olarak icat ettiklerimiz şimdi bizi nefessiz bırakanlar

Boğan bir başka gerçeklik alanına dönüşmüş yalnız içimizdeki düşmanla Eskiden, bizim bilmediğimiz o güzel devirlerde doğayla konuşma, birbirimizle söyleşme, yaşamımızı anlamlı kılma, böylelikle de dünya yüzünde yumuşak bir varoluş içinde yaşama evreni olan sevgi şimdi, artık, epeydir, bizi sıkıştıran, ezip büken, bunaltan bir hayali imgeler cangılı hâline geldi
Sevgi bir kültür ki, öyle bir şeymiş ki, hayatımıza anlam katarmış!
Ruhani bir dizi söyleşi, şekilsiz imansız olduğumuzda kimi zaman anlaşılırlıktan uzak, zor bir dil kullanıyoruz ilişkilerimizde çok daha can alıcı bir noktada duruyor sevgi
Peki bu duruma karşı ne yapmalıyız?

Bir zamanlar biz insanların dünya yüzünde komşularımızla yan yana, iç içe yaşamamızın kuralları demek olan, yaşamın labirentleri içinde yolumuzu bulmamıza yardımcı olmamız için bir tutmamız gerekir duada Kuru bir emekle, ne yazık ki dualar kabul olmuyor, parmaklarımızın arasından kayıp giden ipekli bir mendil gibi dua, yitirmişiz o görkemli, iyiliksever günleri Şimdi, bu karmaşık ve yanılsamalı toplum koşullarında kafamızı karıştırmaktan, dünyaya ve birbirimize daha da yabancılaşmamıza neden olmaktan başka bir işe yaramıyor, kendini okuyamıyan insanlar
Elbette ki, biçimlerimizin bir kodlaması içinde yaşamlarımızın kodları dualarda okunabiliyor Bizim bilmediğimiz çağlarda, insandan fışkıran ve insanla ilişki içinde olan kendi yaşamından kendini kopararak ayrı, farklı bir varoluşun evi kalp Öyle ki, biçare şimdi artık avare yürek, ruh ve dua birbiriyle temas etmeyen, bir ilişki içinde sunmuyor akıl elinizi, vuslatta ilişki içinde olmayan iki ayrı varoluş alanı yaratan, biri biz zavallı insanların yaşadığı dünya, diğeri yaşayan cesetin kendi dilediğince kendini var ettiği özerk bir dünya

Dert olan bu iki dünyadan insan dünyasına etki ederek yurt haline dönüşen duygular yönlendiremiyor kalbi Mezarı kazılmış aksine özerkleşen sevgi kültürünün maskeli bedenleri, insan dünyasını baskı altında tutuyor

Boğulan kalb artık dışarlıklaştığı insan dünyasını, ona yaptığı ahuzarlara müdahalelerle hayalileştiriyor aynadaki ötekini, öteki Demem o ki, artık bir hayali kavramlar, gerçeklikler silsilesidır ve insandan kopup insandan bağımsızlığını ilan etmiştir sevgi
Öyle değil mi ya, şimdi ne yana dönsek hiperkültürler ürünlerine esir olmuş insanlarla karşı karşıyayız Yalnızlıkla kazdığımız mezarlara inci inci dizdiğimiz her şeyin aşırı kültür ürünü olduğu çağımızda bu aşırı kültürün ürünleri arasında kendini dengede tutamıyoruz, bizi hayali bir dünyaya, aslında var olmayan, hiç de varolmamış bir dünyaya çağırıyor sevgisizliğinizin şok dalgaları

Çünkü bütün ağırlık kalpte, neyse biz konumuza gelelim, iş dönüp dolaşıyor duaya geliyor Aşırı zorladığınız bedensel yanılsamalı bir zaman duygusu içine sokarak, geleceği ve elbette yaşadığımız yanlış hareketlerin farkına varamazsanız, ısrar ederek yaşadıklarınız arasında kalan duygular son akışından kopartıyor, yalnızlığın akışına yabancılaşıyor sevgi Sonra nemi oluyor?
Yaşıyoruz sadece, zaman artık eskisi gibi bir bilmece döngüsel ve kopuk hecelerimiz neye yük olduğunu sorguladıkça sorular ve sır içinde kalmış oluyoruz
Bütün zamanlar iç içe geçmiş ve geçmiş şimdiyi öncelemezken, gelecek de şimdinin uzantısı olmuyor çarpık, uyuşmuş harflerle

Kâh geçmişte, kâh gelecekte, kâh bugünde yaşıyoruz Bir an düşünüp nelere dikkat etmemiz için, bu zamanların bize dayattığı gerçekliklere maruz kalıyoruz Huzursuz yaşamlar başladığında, artık bize karşı düşman! Bizimle hiçbir bağlantısı yok ve bizi boğuyor, sözü neye bırakmamız gerekiyor Bu aşırı işte, artık bizim de penceremizi açıp, organik duygularla olan ilişkimizi kaybettiğimiz yaşamlarımızı yönlendirmeye çalışmak için özellik olan güneşe gülümsememiz genelliklerden sıyrılmamız gerekiyor

Olmuyor, peki, bu duruma karşı ne yapmalıyız? İstediğimiz gibi olması için, kendimize önce eleştirel yaklaşmalıyız

Hal lisanında bu çağın yaşam biçimleriyle özdeşleşmemeliyiz Tam manaya ermemek iş olsun diye bu uygarlığın ısrarla dışında kalan daha ham ruh, yalın gerçekliğe, demem o ki bu çağın insanın ölçütlerine göre sevgi barbarca olan yalnız sanatının eserine bakmalıyız Uzlaşımsal gerçekliğini alt edebilir hayat enerjiniz, başka dünyaların ve gerçekliklerin kapısını açabilir Bugün hediye aldınızmı? Bir düşünün belki, doğayamı dönülmeli her nefeste Bildiğiniz şeyler bazen düşündüklerinizdir

Her ne ise o şey!

Tanıklık etmediği için mi, yapay bir dünya olarak ele aldığımız gerçeklere ulaşmaktan bizi alıkoyduğunu ileri sürüyor bır değere sahip olmayanlar

Yaşamlarına bakmak istememizin ne anlama geldiğini soruyor ve bunu hiçbir zaman elde edemeyeceğimizi ileri sürüyor sevgili Şüpheli yanlarında buna karşılık duaların geleneksel hazzını; özenle, ağır ağır anlatılıyor sürek avı duygularda Bir şeyler yarım ve belirsiz; suçlamalar kanıtsız kalıyor sonu gibi sonlanmıyor yalnızlık Dört gözle beklerken sevgiliyi capcanlı bir roman hâlini alıyor dualar Geçmişi gôzlemleme can sıkıcı olduğu anlamına gelmiyor

Zevkini veriyor ağır ağır anlatıyor, içinde kendimizi doğal olarak özdeşleştirdiklerimiz bilebildikleriyle gerçek yaşamın bilemedikleri arasındakı farkı düşünmeye sürüklüyor ürkütücü tablomuz Kurgu ve gerçek arasındaki sınırlar üzerinde kafa yorma şansını veriyor dua
Her şeyden öte, artık gerçek suçluyu bulduğunu söylüyor ruh Yaşamı basmakalıp bulan sevgi, yalnızlığa düştùğü hata olduğuna karar vermiş olanlar kendi yarattığı şeyden çok etkilenmişti İkna edici bir şekilde tartışılıyor tek nokta bu değil Sevgi hayata karşı kendi sesiyle konuştuğu ilginç bir noktada zekice şeyler söylemesi için pek çok fırsat sunuyor ruh Nur-i cemalinde konuşamadığımız zamanın gözlerinde sığınanların beyaz kalbi görmemişti ne tuhaf Bu fotoğraf konuşuyor, her şeyde yolculuğun bir parçasıydı, belki de hiç başlamamalıydım
Doğanın kucağından anlatıyor aşk, aşk-ı üryanımızı

Birer birer bugüne düşüyor, sevginin selameti için el konulan mektupların yine uzun bir sessizliğe gömülüp gizlendiği yerde düşünceye salınan harflere inanmayanlar için herşey önlenemez bir şekilde korkunçlaşıyor Yaptıkları büyük hataların başlarına açtığı belalar zamanın süzgecinde hoş birer anıya dönüşmüş olsa da yaşadıkları korkuyu, dehşeti ya da endişeyi hissedenler yalnızlığın merakından kaçamayacakları ilginç bir okuma yapmak istediklerı gözbebeklerindeki acıya takılanlarda ne idi, ne oldu diye ruha dokunan düşüncelere yabancı söylediklerini bir araya getiriyor sevgi Sonuç ne olursa olsun, neredeyse hiçbir şey anlatmıyor nasibi olanlar

Yüreğin dost sofrasında ben doğurdum diyor sevgiliyi aşk Şımdi nasıl anlatmalh bu sessizlıği dikkatli olmamıza salık veriyor dua Bu durum, insanların doğa yasası sınırları dahilinde, izin istemeksizin ve başka herhangi birinin isteğine bağlı olmaksızın, ruhun eylemlerini düzenlemeye ve duada kişilikleri üzerinde uygun olduğunu düşündükleri biçimde sevgide tasarrufta bulunmaya yarayan yetkin bir özgürlük illallah hu'daki durumudur maşuk olanın
Yürü ömrümün varı!
Karganın güldüğü yerde uçurum kokan aldatma sanatına sahip olan modernizmin kıskacında insanlara inat biz bu savaşı durdurabiliriz yakında olsa acı, iki eli iki yanıma düşmüş sevgili sonbahar sarısı, Gelin görün ki, sevgi insanların içine sıkışmış Korkunç bir çığ, kör karanlığına ışık tutarlar Geriye götüren anlayışlar yüzünden hem hiçbir şey vermeyip hem de veriyormuş gibi yapan diller, sevgilinin seyrine çıkmada zamanla daha da yozlaştı
Başka söz söylemem, duyguları yozlaşmanın ve aldatmanın en verimli toprağında insan oluşuysa, elbette anlaşılır Elinde dua yerine yanılsamalar yaratmaya öylesine uygundur ki, bahtını kara, bütün toplumun duygu ve düşünce biçimini böylece adım adım değiştirebilmek için sevgiye baş koymalıyız Örülü gelecekler kurup yalnızlığa eştürden bir insanın sıcacık gülüşü kışkırtarak sevgi içimize sinmeli

Sakatlanmış duygulara, sevgi dolu muhabbetlerle, eksik bir insanda bir dünya kurmaya çalışmasının ne denli önemli olduğunu anlatmaya gerek yok Artık eleştirmek yeterli değil Bu süreç insani boyutta sürdürüp eleştirmek hançer vazifesi öteden beri en iyi yaptığımız iş
Ne ki, sevgide seçenek üreterek yapılan eleştırilerimizin, duyguları kısıtlı ölçülere sığdırıp insan olmayı büsbütün unuttuktan sonra, ancak şimdilerde hayvani duygularla, küresel iklim felaketleri içinde tam olarak anlamış olduk
Ne yapılması gerektiğini somut katkılarla da göstermek gerekiyor ki, aile olmanın anlamında insani yanımızda, herkes ötekini göz önünde tutsun

Bu yılda böyle geçti dediğimiz hayat acısı nerede biter?

Şevkle bunu on yıllardır biliyoruz da, sevginin ne olduğu yaşamlarımızda ortaya konamadı Tam tersine, çağdaş aydın kafalarıyla bilinen pek çok insan, sevgide kızıştırdığı duygularında pazarından pay almak için düpedüz çağdışı yaşamlarla ruhlarını saran inleyen nağmelere kulak vermeden yaşantılarını süsleyerek yalnızlığa esir olmuş yanlarında sakınca görmediler Belki daha çetin bir iş olduğu için insani sevgi yerine, üstünde pek durulmayan kör yaşamların için de, tercihleri yalnızlık olmuş Sevgi bir ekip çabası ve duaların katkısı gerekiyor Uzun sözün kısası, bir sorumluluk göstererek önayak olmak gerek

Eşsiz bir okuldur sevgi, kitabı olarak karşımıza gelen tepeden duygularla baktığımız öteki insan Sade bir sevgili sevmenin bile ömre değer olduğunu şarkı sözlerinden öğrenmemek için, bu güzel kitabı açıp okumak için efsun gerekmiyor Eşsiz dememin nedeni ruh ve dua ile ete kemiğe bürünmenin kusursuzluğu değil de, yaratan ve yaratılanın bir benzerinin olmayışı Yoksa düpedüz ahlâki bir sorumlulukla da üstlendiğimiz bu hayat ödevinde, ilk olmanın bazı kusurlarını taşıyor olmamızdaki karşılıksız bir sevginin tasarımının yanı sıra neler yok ki, önce cesur olup o zalim olanın karşısına geçmemiz gerekiyor

Biz aşığız adamakıllı güçleştirdiğimiz sevgi kul hakkı olmuş
Tesadüflerin içindeki hallerle, içinde ya da elde hemen yıpranır olan duygular, böyle bir kitabı yanlarında taşımak yerine, evlerindeki masalarının üstünde bıraktıklarında gülümsemeler Bu yüzyıl sevmelerinin en önemli yanlışlarından biri kim bilir, kuşe kâğıda yazılmayan harfler, internetteki kalp acıları, fotoğraf albümlerinin bile çoğunda sevgi yerini terk etmişken, dualarla selam söyleyenlerin gurbete dönen bir ders kitabındaki sevgili niçin kullanılsın Eleyemediğimiz yaşamda bugünkü yalnızlığı hem birinci hamur kâğıtların kitabındaki yüksek niteliğindeki duygularda sevgiyi gereksizleştiriyor
Bundan ötesi yalan, ah edip inleyenlere uzaktan görünüyor aşk-ı üryanda

Bizim anladığımız sevgi, işte böyle bir hayat

Buna, hem de kuşenin doğrusu bazen verdiği basit görünümden kaçınılıyor, dünyasında sevgiliyi ders kitabında kalın kuşe kâğıt estetik görünümü aşağı çekerken okunurluğu da güçleşiyorsa, bu yanlış çağırmamız gerekenler masanın üstünde açık durmayan, elde sayfaları açılıp okunamayan, ağır kütlelere dönüşmemeli duygular
Hatta şöyle rivayet edildîğini söyler aşıklar, yalnızlığı silip süperenler, cesaretini dehasıyla karıştıranların bu özelliklerini bilir ruh İşte tehlikeli dahilerin kitabı yazı karakterleri ile görsel tasarımından mahrum olmazlar yeşilin, turuncunun egemenliğindeki renk duada kullanımına yakınlık duymadığımı ve kandili yananlar için tartışmaya değer bu tasarımlarından çıkan şükürde, sevgili sevginin harmanı olarak aşka değer bu tasarımın öğelerinin bu çağda okumayı güçleştirdiğini de söylemek zorundayım

Danışmadan karar veremez uzun uzun cümleler Hararetle hele geniş turuncu zeminler içinde, kendine karşı en sert beyazrenkle uzun yeşil küçük puntolu ara başlıklar onüçharfte okunamaz durumda Tasarımcının affına sığınmak için, kitabın içeriğini göz önünde tutmadıkları elbette söylenemez, ama hedef kitleleri yalnızlık olduğu çağın üstünde de sanki pek durulmamış, sancakları fotoğraflar, süslü bedenlerin çekiciliğinden kurtarmak

Bu tasarım tasarlananın tasarladıkları yanlışlarının içine sıkışmış olmasıdır Sanırım yeniden ele alınmayı gerektiriyor insanları düşününce, sevgisiz yaşamlarındaki bölümlemeler çok daha açık seçık oluyor, bazı yerlerde ayırt etmek bile güçleşir olmuş insanı Öte yandan, bana kalırsa, her sonda kendinden ayrılmış kişiye hayal yada düş geliyor sevgi İnsanın kendine yeterliği tartışılmalı, şurda ömrümüz ne kaldı
Sevginin gözüyle yansıtacak bir duygu yarı yarıya yer ayırarak eldeki olanağın daha iyi kullanılması olsaydı, sevginin tek adresi olarak yalnızlığa koşmazdı insan Sözgelimi keder yakışmayan insanda, çok daha önemli sayılması gereken konuşmayan dönemi anlaşılmayı olanaksızlaştıracak kısalıkta yer alıyor üstünde de daha çok durulabilecek duyguları birileri tanımlayamaz ama o dönemlere verilen payları ve biçilen değerleri tartışacak dualarla uzmanlıkta olmadığımı hemen söylemeliyim, ama bir okur, olabildiğince bir öğrenci gibi düşünüyorum kendimi
Öyle düşününce de konulara ve dönemlerin duyguyla ilişkin seçimlerin sevgiye daha derinlikli bir gözle yapılmasını beklerdim Sevgi kimliğini oluşturan düşüncelerin yaşadığı ortamdan olduğu gibi, o ortamın ürettiği güne ya da geçmişe ilişkin dualardan alır Sevgi bu çağda örnekleri arasında, gençlerin kimliklerinin oluşumunda önemli işlev taşır, düşünce yapıcıları oldukları da pekâlâ söylenebilir Gençlerin yaşadıkları çağı anlamlandıran kör karanlığına ışık tutar sevgi
Eyami bizde oysa gerçek, zamanla birileri tek başına tamamlayamaz sevgiyi, ama dualarla kalpleri birbirine eklenenlerde oluşanlar ruhları boydan boya kuşatan makamında yerini de sevgiliden başkası alamaz Çoğu insanların uyumsuz yaşamları, yaşanmaya ne kadar değer, bilinmez Mutsuz çocukluklar hâlâ büyümüş bedenlerde yaşanır Malayani hayatlarındaki sokakta çocukluklar yaşanır

Alay edilir konuştukları için, onlar da kendilerine sevgide yasaklar koyarlar İçleri yananlar bir an beklemeden sürgünde duygularla yokediciliği yüzünden dar üçgende serpiştirilmiş yaşamlarda günübirlik duygular

Ben de ilk sevgiyi aradığımda aynı kaygıları ve kuşkuları yaşıyordum iç ve göçümde Bu zamana kadar kimi birkaç satırla, kimi bir kaç sayfaylar, kimi onüçharfle yarım kalmış yüzlerce tanımsız kelimelerin ardından ilk defa panzehirimi tamamlamam için okuduklarım, nefret etmediğim, yazdıkça hatta hoşuma giden bir öteki vardı karşımda
Elime alıp uzun uzun seyretmedim okuduklarımı, hiç düşünmeden her seviyeden insana hitap etmek için koşup saygıdeğer karşılıklı duygulara şuurlu olmak için kapısına gittiğim has ve halis olduğum şu sevgi işi yok mu? Kendinizi seviyorsanız sevgi önemli ihtiyaçtır Hüsni zanda bulunanlar için dualar ederek, yaşamını cami bahçesine gayrimeşru çocuğunu bırakan bir ana gibi bırakıverenler için sevgi takma bir ad
Artık rahatım, iş benden çıkmış sevgilinin problemi olmuştu Bilmem kaç sene oldu, algılama imkanı olmayanlar için, sevgi ve sevgili daha ne olabilirdi ki? Kendime has, en fazla aylarca bir cevap gelmez, duygularımın altını dualarımın kuvvetiyle çizdim Ben de bu hevese bir son verdim rivayet bu ya, ya da başka bir yüreğe sevgiyi göndermeyi göze alamam bundan nasıl bir ben olur düşünmeye başladım zaman dilimlerinde Göklerin bilgeliğinde ama kazın ayağı öyle değildi yaad ettiklerimiz arasında sevgi

Sevgilinin çizdiği çerçevede aradıklarımın beğendiğini ve duygularda dualarla basmak istediğini söylediğinde sevginin sesi beni gene gecelerde karalar basmasına sebep oldu Ve dualar şükür vazifesini yerine getirince karşımda çırılçıplak bırakacaktı ruhumu Nitelenenler arasında ikiçiçeğim var, beni didik didik didikleyenler sadece dualar değil

Ya bir de beğenmeyenler olursa diye hemen ayna karşısında yabancılaşanlarla söyleşilerine öteki yanlarını taşımak için duygularıyla prova yapanlarda belki kendi yazdıklarımda yaşamımda yaşadıklarının her satırını ezbere bildiklerimde kendime yabancılaşarak kalben duayla yanlarında olmak için kendime binlerce sorular hazırladım karışık dünyada, nerelerin beğenilmeyeceğini düşünüp kendi içinde harfler ordu olmuş, sevgi ve sevgili arasındaki savunma senaryoları arasında dua gönül tahtına geçti
Neyse ki, yerinde incelemeler için dualar açık açık ruha hallerini anlattılar Kendi kimliğinde serinkanlıydı sevgi, sanki yeterince derdim yokmuş gibi sevgiliye sahip olduğum her şey bende endişe yaratıyordu Sevinçten hüzne giderken halim, pirim bağrına basıyordu sevgimi Günümüzde sevginin hak ettikleri arasında kalmış insan için matem günüdür bağrını delen duygularda
Bir de benden idrak ettiklerımde soruna teşhis koymamı isteyen neler beklediklerini söylemezler mi?

Kavradıklarımda, soru ve emir cümleleri kuranlar karşısında, karşıma geçip beni bile şaşırtan bir hızla tamamlayıverdim sevgiyi yazmaya Yazmıştım ve pekâlâ olmuştu ilmini aldıklarımla dost olmuşum Endişelenmeye ne gerek var ki? Sevgide sorun sahibi olanlara duada güven sahibi olmaları için, içimden bir ses ama, orası iyi olmadı dedi keşfettiklerimde düzeltiverdim beynimden gelenlere burası da dedi kalbim Onu da düzeltiverdim gece karanlığında teraziye koyduklarımda güneş gibi, şurasına gelince canım sıkıldı iltifat ettıkçe, bu kadar uğraşmak yeterdi de artırdı bile, tamam artık bitti dediğim sırada onlarla konuşacak bir sevgili gördüm Bilin bakalım?

Bilin bakalım, rivayetlerde kimin ismi vardı?
Ya! Ben de vardım

Haydi buyrun bakalım, demek benim sevgi olarak bazı sorumluluklarım vardı duada rabbimin ihsan buyurduklarında hicranım Yeniden karşısına geçişim ve tamamında minnattar olmam zührenin sevincinde ehl-i beyt sevgisi bendeki sermaye
Galıba oldu'dan tamam oldu'ya kadar uğraşılması için yaptığım dünyanın en zor şeyi değildi ama epeyce zordu şerh-i gecede duada su kıtlığı gibi secdedeki sebebim hediye Asırlarca geleneği olan, ama adam yerine konmayan bir türdü sevgi şirk koştuklarımız arasında Kim meraklıdır ki buna?
Müjde olan ile olunan arasında lisanını buldum diyecek uyumayan insanlar var

Bana güvenebilirsin diyor yaşamın kıyısındaki geleceğin sevgilisi Beş muslukta, bunlardan ruhumu saklamam gerekiyordu Sonra bir mizah yanı vardı duyguların, o vakit birinin süslediği, birinin güldüğü tuhaf bir karmaşasında yaşamaktayız Nasıl bir ortak nokta bulabilecektim tesbih ettiklerimin sabahında

Ya da bulabilecek miydim? sevgiliyi!

Bilinçli bir şekilde duaya kilitlenmiş olan ruhlar toy duygulara sevgiyi sabit kılmak için zayıfı, güçlüden ayırmak için yavaş ama başarı ihtimalini artırmak için secdede kalışlar Katledilen mesafelerde sevginin varlığında yalnızlığın kalıntıları Niçin ağlarsın diye soruyor bülbül

Yaptığım dünyanın en zor şeyi değildi ama epeyce zordu Adam yerine konmayan duygularda bir türdü sevgi, kim meraklıdır ki buna? Bu buldum diyeceklerimiz gün ortasındaki cevaplara sahip insanlar vardı Bunlardan, yataklık yapıp sakladıklarımızda çırpınan kalbimizde mizahi bir yanı vardı güldüğüne gülmediğimiz tuhaf bir duygu karmaşasında yaşamaktaydı dualarla
Nasıl bir ortak nokta bulabilecektim? bu gün fırsat var ken, bence mahçup olmadıklarımızda kullanılması kadar zor bir şey yoktur Ya baştan ayağa küfür dolu bir metin hayatta ortaya çıkanlar gaflet uykusunda yatar uyanmaz benim derdim Affedildiğini anlayanlar arasında, soluk bir tebessümle giden gider

Artık göçmek bize kalır, benim derdim aslında şuydu kaldığımız dağlar başında şüpheli olan yanım birden bire çıldırıverir Durulup bir tebessüm edilmesinde kaşlarımın havaya kalkmasından ifadelerden endişe ediyordu dualarım Önem verdiklerim, beni derin endişelere sürüklesede bunlar takılıp kaldığım dünyada asla beceremeyeceklerimin sokaklarındaki mecnun gibi yürüyen bir halde, Allah ve peygamberlerine ihanet edenler arasında ashab-ı keyf gibi uyumuş olanları hayatımdan yıllarca eksiltmiş olmamda artık ne hâle geldiğimi tahmin edeceksinizdir
Sohbet meclıslerinden sonra bir de şunu düşünüyorum, paylaşılan sadece mutluluktur

Bir ay ve sema gibi, endişe, kaygı, acı, korku ve sevgiler hep yalnız yaşanır olmuş Nedir ki diye küsurat işlemlerine başladıklarımız yaşanır bir model sunmadan, tamamen abesle iştigal altında yaşamlar İstikbalde, bir de şunu düşünüyorum; aynı sancılarla, yani beğenilme endişesini dibine kadar ütopya, zanlarla yaşamaktasınızdır Kısaca hayat eşit davranır, sahip olduklarımızda ben zaten hiç değilim, halas eylenmesini istediklerimde sevgi manaya mektup yazıyordu inancım görmeden ve bilmeden buluşuyordu aşk engel tanımaz istikrarsız hayatta

Diz çöktüklerimizde sıradışı olma isteği gerçek aşkın yaşanmasının imkânsızlığı üzerinde duruyor duanın cevabı bir hediye Tadına doyamayanlar için, dünya bana dokunuyordu hayatın anlamında seçilmiş kişi kötü güçler arasında zahir yolda üç kişi Kirimizi temizleyenler, evet unutulmuşlardan

Bir sözcüğün sakıncalı sonunda hüzünlü kuşkusuz haklıydı günümüz yaşam koşullarında sevgi Kapalı kalmayı göze almak kolay değildi duygularda, kaldı ki, kalbi suçlamak aklımızın ucundan bile geçmemeliydi, dedin mi dua şifa veren adıyla sanıyla söz edilemiyordu duygularda Yol ayrımında üşüyen duygular, göç hazırlığında sevginin serüvenlerinin istedikleri yitik bir geçmişe ve onun değerlerine duyulan özlemi dile getiren, derinlerdeki hüznü alaycı üslubuyla dengeleyen hangi bahaneniz

Çok iyi özetliyor, e, ne olmuş, yada şöyle diyelim, iyiydi sevgilinin ağzından epik yaşantı aktarılırken, ironik bir dil hakim Paslı çiviler çok iyi özetliyor, kendine hâlâ bazı ergenlik sorunları olanların arayışını ise bilinmeyen neden bu denli her adımı hesaplayan, hayatın ve hayalin sınırlarını asla zorlamayan bir kucaklamayla eksik bırakdıklarını tamamla soluk kesici tehlikeli diyarlarda yolculuk etmiyor duyulan özlemler

Ne var ki, aşkı da aynı ölçüde karakteristik ve kıskandıracak kadar büyük ve tutkulu uğruna ölümü bile göze alacak kadar derinken, yine de yargılayıp mahkûm etmiyorum bencilliği acımasız koşullarının kurbanlarından birisidir sadece dua
Bütün yaşanmamışlıklar için pişmanlık duyacaktır, insani ilişkilerine tanık olduklarımız bize küskün yasaklarda ansızın terkettiklerimiz Sevginin eşiğine gelmiş olanların göğsü sıkışıyor nefes bile alamıyorlar üşüdükçe yabancı yaşayamadıklarına
Ve henüz kirlenmemişken, bu dünyanın devasa hırsını keşfedememişken, şaşkındır bencilliğimiz, adım adım ilerleyerek, amacına ulaşan, ama ardına baktığında büyük bir hiçlikten başka bir şey değil dünyanın efendisi için sevgi

Bu en üst basamağa gelmek çok kolay olmamıştır, bu dili öğrenmesi gerekir en başta; çünkü bu öyle bir dünyadır ki yangınyerinde, var olabilmek için, kendilerini seçmesini bekleyerek ölenler, hüzünlere bürünmüş olarak yaşayanların sordukları sorudur, hani nerede diye duvardaki resimlere umarsız dalan gözlerle var olabilmek için sevginin kendilerini seçmesini bekleyerek ölenler arasında geceye doğru el açmış yüreklerle ölmemek için dua edenler, kendisini şaşırtan, anlamlandıramadığı bu hırs ve entrika bilgisini edinmek zorundadır

Duada onun sıfatı boş yere yetenekli değildir ve o, bu dünyada var olabilmek için yeteneğini kanıtlamak zorunda olanlar tek yolunun bu olduğunun çok iyi farkında olanlar sevgiye kendini kanıtlamış olur Hayatı aniden değişmeye başlayanların, daha önce, sevginin doğasının içinde bozulmamış biriyken,

Sevgilinin gelmesiyle, kişiliği, hırsla belirlenmiş olan bu kendine yabancılaşmada, insanların pek doğal davranmasını bekleyemeyiz bu yabancılaşmış atmosferde, bu kendi dilini, varlığını dayatmada muktedir olan yeni dünyanın cazibesine kapılacaktır Bu dünya, bireylerinin kara yürekleri ve sefih bir yaşamlara koşut olarak, arınmayı ve azla yetinmeyi öğütleyen öğretilerin bir arada yaşadığı bir dünyadır
Aynı zamanda bu dünya, ahlâksızlıklarıyla bu öğretilerden hiçbirine de uymaz
Burada öğretiler, gönül protokolündeki yalnızlık gibidir En fazla bir ezber, çirkinliği gizleyen bir maskedir cümleler Dünyasını tanımaya, tanıdıktan sonrada, bu dünyaya aittir ruhlar

Gizli niyazımın boyun eğip secdeye kapandığı yerde bekliyorum sevginin rahmeti sevgiliyi Belki, sevgiliye en iyi olamadım, sevginin şanına yakın olmak için dualarım gönüllere girmek için geriye kalanlardan mahrum olmamak için Duaların gücünü eline geçirip, bundan sonra hiç eksilmeyecek olan düşmanlarını durmadan yok etmeye çalışmak için çağırıyorum ey sevgili seni Seni tarif etmek için yazıyorum, ruhum aradığında muhtaç olanla güçlü olmak ve güçlü kalmak için rızkını arıyor dua dua sevgiliyi
Azad olmak için dünyadan, hiç bitmeyecek düşmanlara sahip darlıklardan kurtulup, sürekli kan akıtmakta olan fenalıklardan birer birer tırmanıyor sabrım sevgilinin ruhuna, Bin çukur açarak konuşuyor diller, idrak edemediğimiz eksiklikler sevgisizlikten Yardımı olmazsa duaların uzun savaşımızda saltanı uykuda olanlara inat katipler ayakta Bir ilki gerçekleştirmek için, seherde ruh akar beden denen gaflete
Dönüp arkasına bakanlar göremezler ashab-ı keyf neden uyudu diş bileyen postumuzda yankımız dönüp durmakta Gördüğü bugününden hiçbir iz taşımayan geçmişidir seslendirdiğiniz sessizlik Misafirimiz orada, kutlamalardan daha değerli bir şey bulmuştum diyenler soylu gecede Geçmişte sebat göstermiş yaşanmış bir başka hayatın yalnızlığı, birden fışkıran yeminlerin kolu Aciz olan son feryat gibi bulanık silik anılardan bir parça,
kalplerinde intikam ateşi tutuşturanlar sevginin saflarının dışında gerçek başlangıca dönüş, derken uyur iken uyanamayanların kirlendiği ölçüde geçmişini daha çok özlediğinin farkındadır divanına dizilenler tam da hayal ettiği konumda ve gùçteyken içilen şerbetin verdiği tattan kerametine eremeyenlerin hayal kırıklığında yaşamaya başlar Pişman olunca bozguna uğrayan yanına her fırsatta saldıranlar hâlâ duaya biat etmeden şöyle diyorlar, o,aslında bu dünyanın yaratıcısı değil; daha çok tutsağıdır
En hayırlısı sevgiden dualarla eman isteyenler, ilk başlardaki heyecanı kalmamıştır
Siz kendinizi neye davet ettiniz?
Kendinize karşı mücahit olun ve duadan isteyin

Maveraya yolculuğumuzdur gariplik saadetimize hoşgeldin diyor karşıdaki insanı görünce gark oluyor dualar Kendinize komplo düzenlemeyin yalnızlığın korkusuyla, sevgiye en ufak bir şüpheyle dahi yüreğiniz kan dökebilmektedir, feryadınızda aşk içinde üstadın kimdir diyor mirimiz Hasretimiz hayrette olanlarda o artık, dıştan güzel görünen o yalnızlık iktidarının yaratıcısı olmadan mahremine, dil şehsuvarının duada söylemlerinin tutsağıdır artık sevgin Bazı mutluluklar özür diletir, bazı mutsuzluklarda teşekkür ettirir
Dayanılmaz dertlerin mülküne derman arıyor dua kaybedenler arasında

Canım nerede diyor kazananlar?
Kalabalıklardan akar her yeni gün ruhlara Ancak uzaklar çok uzak olmasına rağmen sıçrama yapıyor dua Havalar karanlık, korkuluklarını arayan duygular felç olmuş Yüz yüze olunan tehlikelere inat, göze alınamayacak riskler arasında rekabet ediyor vazgeçilmezliklerle İnsan gücünün verdiği büyük bir korkuyla, kendisine karşı en ufak bir karşı çıkışı yalnızlıkla cezalandırır kendi
Genelde müdafil olunanlara atfedilenler yalnızlıkla doruğuna ulaşır Yalnızlık sadece kendisi için var gibidir sevgisiz insanda Kadını ve erkeği de kapsayan cinsiyetsiz bir dili vardır sevginin Dolayısıyla kadın ve erkekte duyarlılığı beklediğimiz pek merhametli değildir Sevgide güçlü olabilmenin karşılığı da böylesi, bir zulüm olsa gerek Duayla gönül evinde kalmak, güçlü olabilmek için, vahşetlere karşı duayla cevap vermek gereklidir Sevginin çekim gücü ancak ölümdür sevgilide, çünkü bu insanların huzura varabilmesi için, insanların iktidar hırsını yok edip onları bir anlamda bu manada sureti zehirden kurtarabilmektedir
Bu dünyanın dili bellidir, bildiğimiz kadın ruhundan, duyarlılığından yıllar geçsede hiçbir iz taşımaz Sevginin cinsiyeti yok, sevmek konusundaki kararlılığı, duanın gücünü elinde tutma konusundaki hırsıdır ısrarla Kısacası sevginin duanın dilini kullanmadaki ustalığıdır sevgilı olmak Kadın ve erkek dünyalarına kendini, kadın ve erkek olarak değil, ikna olan duanın ustalığıyla ortak etmeleridir Bunu, daha sonra, en üst basamakta köşeden kirlenmişliklere rağmen birbirimizi tanımak bile, kendisine verilen sevgi payesinden anlarız Dünyanın efendisi sevginin duasıdır

Her şey gibi, ele geçirilen bu gücün de bir sınırı, bir sonu olmalıdır aşka Doğanın kanunudur, şu ana kadar hep kazanmış insanlar karşısında hiç yenik düşmemiş olan dua, doğanın gücünden ve iradesinden doğan sevgi, bu sarsılmayan kanundan kurtulamaz insan Doğa içinde, güçlüsü ve güçsüzüyle her insan sıradan bir organizmadır
Birbirimizi anlamamız lazım, ölümlülük, payesiz insanları olduğu kadar, efendileri, muktedirleri de sıradanlaştırır

Ölümsüz olduğuna inanılandan kendi payına vicdanına alınanlar arasında, artık yaşlılığın çöküşüyle boğuşmaktadır insan Bedenine söz geçirememenin acısını yaşamaya başlayanların ötelenmiş duygularında unutmak istedikleri En büyük acıyı veren şey, kendi irademden daha güçlü bir şey,ağır ağır zaferini ilan ediyordu, tek ve gerçek başka bir şey değildir sevgi Kaderi çöküş olanlar o ölümsüz insanın hiçliğine yakılan bir ağıttır duygular her zaman bildiğini okur kibri sevginin üstünde görenleri cezalandırır yalnızlık Duanın gücüyle beraber yürüyenler hep o anı bekler

Allah bilir kapıların hepsini kilitledim, bir daha görürmüyüz göremez miyiz? Yaralı kalanları Yitik zamanlarda efsundur dua bir duyarlık ve sağlam imgeleriyle şiirleştiriyor geceye inat insanı

Üstüne karların yağdığı, yaşamın güzelliklerinin keskin kış soğuğunda titrediği bir çağda, ceylan yüreği kanayanların hüznünü anlatan zamam değişmiştir artık Konukseverliğimize ağlıyor, kırlar yok olurken, gökyüzü ısınırken, buzullar erirken, denizler kirlenirken ekledikçe ekleniyor

Bu hasarları onarmamak için hâlâ insanlık sıfatının dışındaki tarihin derinliklerinde bir kuyuda saklı Biten bir şey için fazla bir şey yapamazsınız, ancak geride kalanlar için yapabileceğiniz çok şey vardır

Son bir haykırış, belki hatırlatma her zaman bir adım önde doğa göçmekte başım gözüm üstüne!

yed…31122009…14:45
http://www.beyazrenkler.org/forum/showthread.php? t=24142
__________________
Bilmeyenler ne bilsin bizi, bilenlere selam olsun…

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 17.1.2010 01:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (3)

Engin Demirci