Biraz hüzün istedim
Birazcık
Kahkahaları engelleyecek,
Hafif bir tebessümle yetinecek bir hüzün
Götürebileceğim yük
Çekebileceğim dert istedim.
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
hayatı köşeden izlemek değil hayatın içine karışmak ve dokunmaktır as olan..
Ve bazen bir şiirle çıkarsın yolculuğa...ve hiç kısa kalmaz kelimelerin bu uzun yolculukta...
Çok güzel bir şiir...
Sonsuz kutlarım...
Sevgilerimle..
BİR ARALIK UĞRAYIVERDİM…
Şiirin başlığı dikkatimi çekti.
Kim durup dururken biraz “hüzün” ister ki?
Öylesine güzel bir duygu bütünlüğü içinde işlenmiş ki şiir, hüzün, hüzün olmaktan çok biraz sevinç, biraz sevgi, biraz tebessüm ahvaline bürünmüş. Sanki başa bağlanan yazmanın değişik renklerdeki deseni gibi olmuş.
Bir taraftan siyahın yahut grinin hâkim olduğu bir ipek şalın içindeki ufacık pembe çiçekler, ufacık gülümseyen mor menekşeler, ufacık kadeh biçimli lale kızıllığında mütebessim dudaklar istenilen hüznün desenini tamamlamış.
Kocaman kocaman, ağız dolusu, gırtlak borazanlığında ortalığı çınlatan kahkahaları engelleyecek dünü hatırlatacak ve sadece tebessüm ettirecek ufacık hüzünler.
Yorgun ve bitkin bedeni daha fazla yormayacak kadar hüzne denk keder…
Hep deriz ya “tok açın halini bilmez” diye, işte açın halinden anlayacak kadar küçücük lokmalar, mahzunun halinden anlayacak kadar ufacık hüzünler…
Dudakları ıslatacak kadar berrak su damlaları, paylaşabilecek kadar ortak sevinçler…
Çok şeyde gözüm yok. Ufacık şeyler benim dileğim. Bundan sonra küçük şeyler mutluluğuma vesile olmama yeter dercesine...
Açlıktan ölmeyecek kadar ekmek, susuzluktan yanmayacak kadar su, altında ezilmeyecek kadar keder…
Deniz kabarmaları ve çekilmeleri gibi met cezirler, inişli çıkışlı yollar gibi kolaylıklar ve zorluklar yaşanan hayatın gerçekliğine uygun ‘benlik’te buluşmalar…
Gönle dokunabilenlerin açabilecekleri sevgi kapısı ve zaafiyete uğratılmayacak kadar yakınlaşmaların olabileceği dokunmalar, ‘seni’ unutturmayacak kadar hissiyat ve muhabbetler…
“Sen” giden mi, hüznün ve tebessümün birazcık vesilesi, müsebbibi mi?
Giden de, gelen de olabilir.
Tıpkı gel – gitler gibi…
İnişli çıkışlı yollar gibi…
Fazla değil, şuh kahkahaları unutturacak, çekilecek kadar hüzün; başkalarını rahatsız etmeyecek kadar tebessüm.
Açlıktan ölmeyecek kadar ekmek, solmayacak kadar keder…
Paylaşılacak kadar sevgi, sevinç ve mutluluklar…
Değerli şaire, Halide Hanım,
Ne güzel bir dilek olmuş böyle. Karalara bürünmeden, yaslarda boğulmadan hayattan geçmeden, kendini tüketmeden ufacık şeylerle hayata tutunmak, isteyerek ve severek hayata bağlanmak…
İnce bir ruh hali ve bir o kadar da ölçülü, anlamlı, güzel bir anlatım.
Gönülden kutluyorum.
Kaleminiz daim, sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.
Hikmet Çiftçi
Bir Aralık 2016
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta