Gidiyorum bilmediğim yıllara yarını yarınlara bıraktım
Ensemde feleğin katmerli yumruğu seni gördüğüm yerde bıraktım
Çırpındım kanadı kırık kuşlar misali çaresiz beni mezara yüz tutan tende bıraktım
Değilmiş mutluluk bu sevdaya nasip musallaya serilen bezde bıraktım
Hayatı anlamadım anlayamadım aklı başında deliye özenip serde bıraktım
Huzuru aradım bulamadım kederi kaderi ahde vefayı çakılıp dipte sende bıraktım
Fermanı duymadım ferhatı duydum şirini unutup bende bıraktım
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim