Mahaller, mahalleler...
Kaldırımlar, çeşmeler...
Ayak izlerine aşina mermer eşikler...
Meydanları kollayarak büyümüş ulu kuleler...
Üç tuğla kalmış evler...
Görevleri yitmiş surlar, kemerler...
Çinileri dökülmüş yaşlı iskeleler...
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman